Türkiye'den ve dünyadan güncel video haberler.
HuysuzÇocuğa Okunacak Dua: Huysuz Çocuğa Okunacak Dua, En önemli olan ise her durumda Allah'a dua etmek ve sabretmektir. Unutulmamalıdır ki; Yüce Allah duada ısrarcı olan kullarını sever. Anne ve babalar bir çocuk sahibi olduklarında onunla ilgili gelecek hayali kurarlar. Onun
GünterGrass - Teneke Trampet. Günter Grass; 1927 yılında Almanya Danzig'de doğdu (Bugünkü Gdansk, Polonya) . Çocukluğu ve ilk gençliği Danzig'de geçti.
Washingtonoturduğu yerden yaya olarak iki günlük uzaklıktaki bir okula kayıt için başvurur. Okul müdürü cildinin siyah olduğunu görüp, okula almak istemez. Bir bahane bulup, isteğini reddetmek için, yandaki odanın temizliğini yapmasını çocuğa emreder. Booker Washington fırsatı yakalamıştır.
Birde okunacak metnin doğası, yapısal özellikle riyle izlenecek okuma yöntemi arasındaki ilişkiyi daha sonraki bölümlerde göstermek için. Yazınsal ve Kurmacasal Nitelikli Metinler: Bu öbe ğe giren metinler de tıpkı bilimsel ve öğretici nitelik li metinler gibi doğal dile, günlük konuştuğumuz dile yaslanılarak
I3aXTj. Okula gitmek istemeyen çocuklara nasıl davranılması gerektiğini Mektebim Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Sesil Kalender günü ilk ders zili çaldı. İlkokula gidecek tüm öğrenciler okula uyum sağlayabilmek için bu hafta eğitim öğretime başladı. Özellikle ilkokulda başlangıç evresi aslında çocukların hayatında en önemli dönüm noktası. Çocuğun sosyal duygusal, zihinsel ve fiziksel anlamda hazır olmasını gerektiren, içerisinde yeni kişiler, kurallar ve sorumluluklar barındıran yabancı ve bir yandan da geniş bir sosyal çevreye doğru atılan ilk büyük okula başlamak. Bu sürece uyum sağlayabilmek için çocuklar ve aileler ne yapmalı? sorusuna Mektebim Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Sesil Kalender cevap başı sıkışsa ne yapacak?İlkokula başlangıcın hem çocuk hem de aile için zorlayıcı ve adaptasyon gerektiren bir süreç olduğunu belirten Sesil Kalender, "O güne kadar çocuğun aileyle kurulan bağlı/ bağımlı ilişki paterni, sorumluluk alıyor olup olmadığı, akranları ile olan sosyal iletişimi, benlik saygısı gibi durumlar okula alışma dönemindeki asıl belirleyiciler olabiliyor. Okul öncesi geçmişi olan bir çocuk bile ilkokuldaki sistem, beklentiler, sorumlulukların artışı, okul içerisinde kalınan daha uzun süreli zaman gibi değişiklikler uyum sağlamasını zorlaştırabiliyor. Bir yandan bunlar olmasa da zaten çocuk evden uzak kalma süresinin artması ile beraber başı sıkışsa ne yapacak?, midesi bulansa nereye gidecek?, tuvaleti gelse ne yapacak?, yemeği beğenmezse ne yapacak?, evde annesi ne yapıyor?, kardeşi ile eğleniyorlar mı?, odası ve oyuncakları ne durumda? gibi birçok kaygı ve korku barındıracak düşünceye sahip olabilir. Böyle bakıldığında her çocuk için olmasa da ilkokula geçiş süreci sancılı bir sürece dönüşebilir" dönüş etkinlikleriOkula güvenerek okulla birlikte hareket etmenin, okulun oryantasyon programından haberdar olmanın ve onunla uyum içerisinde hareket etmenin önemli olduğunu belirten Kalender, "Örneğin; bazı okullar uyum programı dahilinde okula dönüş günü organizasyonları yapıyorlar. Bunları takip etmek, öğretmenlerle haberleşerek yapılan aktivitelere katılmak, okulun yönlendirdiği şekilde öğrencimizin yanında olup destek olmak çok önemli. Okul başlamadan önce okul ile ilgili çocukla konuşmak, konuşurken abartıdan uzak olmak okulu hiç olmadığı bir yer gibi göstermemek olumlu veya olumsuz anlamda, örneğin sürekli oyun oynayacaksınız okulda gibi fakat yapacağı, eğleneceği, merak edeceği aktiviteleri fark ettirmek, motivasyon oluşturmak, çocuğun kaygılarını öğrenmek, merak ettiği konularla ilgili sorularını cevaplamak, duygularını almak ve dinlemek önemli. Okul için öğrenci ile birlikte hazırlık yapmak da çocuk için yararlı olabilir. Yani okul başlamadan önce okulun ihtiyaçlarına göre birlikte okul çantasını, gerekli okul malzemelerini almaya gitmek, odasını okul dönemine göre şekillendirmek, okul dönemi programı için birlikte bir günlük yapılacaklar çizelgesi oluşturmak gibi aktiviteler çocuğun kaygısını azaltarak, sınırlarını belirleyerek çocuğun okulun başlaması için motive olmasını sağlayabilir. Çocuk okuldayken anne babanın nerede olduğunu ve ne yapacağını merak eder. Ona o okuldayken sizin neler yapıyor olacağınızı, çocuğunuzun kaçta okula gideceğini, kaçta döneceğini anlatıyor olmak, onu okuldan kimin nasıl alacağını anlatıyor olmak çok önemli. Rutinler ve sınırlar çocuklarda her zaman kaygıyı azaltır. Bunları çocukla paylaşmak ve özellikle de ilk zamanlarda bu rutinlere de uyuyor olmak çok önemli. Aksi takdirde çocuk sürece alışmaya çalışırken güven duymakla ilgili sıkıntı yaşayabilir" şeklinde korkusunun olası nedenleri Sesil Kalender, okul korkusunun olası nedenlerini şöyle sıraladı "Okul korkusunun temelinde çocuğun anne babaya, çoğunlukla da anneye aşırı bağımlı olması ve anne babadan ayrılma korkusu anne babası olmadığında kendisine veya anne babasına bir şey olacağından korkuyor almaktan korkuyor babanın çocuğun okula başlamasıyla geliştirdikleri endişe ve kaygıları çocuğa yansıtmaları sonucu çocukta okul korkusu yaşanmaya de çocuğa bağımlı olması okul korkusunu geç saatlere kadar ayakta kalması gitmek istememesine neden ilgi ve sevgisi diğer çocuklara da yöneleceğinden çocuk kendisine gösterilen ilgi ve sevgiden tatmin ortamı çok kuralsız ve patronun çocuk olduğu aile yapılarında, çocuklar bir düzen bütünü olan eğitim kurumlarına uyumda akranlarına kıyasla güçlük çekmekte ve okula gitmeyi istemeyebilmektedirler. Bu çocuklar kurallı ortama aşina olmadıklarından da endişe".Çocuğu okula gitmek istemeyen anne babalara bazı öneriler Eğer çocuğunuz okula gitmek istemiyorsa Sesil Kalender, şu önerilerde bulundu "Okula karşı direncin belirtilerini tanıyarak, sorun daha da kemikleşmeden önlem sık sık konuşarak okula gitmek ile ilgili hem olumlu hem de olumsuz duygu ve düşüncelerini dile getirmesine yardımcı olun. Anne babalar bazen olumsuz duygu ve düşüncelerin konuşulduğu zaman daha da artacağını düşünerek konuşmaktan kaçınmaya çalışırlar. Fakat çocukların davranışlarında meydana gelen değişikliklerin her biri yardım çağrısıdır ve 'yardım çağrıları' duyulmalıdır. Duyulmaması sorunun daha da alevlenmesine yol açacağı gibi, ayrıca duygusal gelişimini de olumsuz yanı sıra oyun, dans, resim, müzik gibi etkinlikler de çocukların duygularını dışa vurmasına yardımcı okul ile ilgili duygu ve düşünceleri karşısında yargılayıcı, küçümseyici, alaycı, suçlayıcı olmayın. Çocuğu okula göndermekten hemen vazgeçmeyin. "Evet korkuyorsun, bizden ayrıldığın için üzülüyorsun ve bu yüzden okula gitmek istemiyorsun. Ben de seni özlüyorum fakat tıpkı senin yaşındayken benim ve şimdi senin yaşında olan diğer arkadaşların gibi sen de okula gitmek zorundasın. Hem ben senin okulda neler yaptığını çok merak ediyorum. Böylece akşam konuşacağımız birçok şey oluyor" diyebilirsiniz. Fakat akşam eve geldiğinde okul ile ilgili konuşmak istemeyen çocuklar ile de hemen başka keyifli konular hakkında sohbete konuda anne babanın yanı sıra çocuğa yakın olan tüm yetişkinlerin tutarlı davranmasının gerekliliğinin önemi göz ardı edilmemelidir. Çocuğun okula ilişkin en küçük bir olumsuz tepkisinde hemen geri adım atarak sadece bir günlüğüne bile olsa okula göndermemek, daha sonraki günlerde çocuğun olumsuz davranışlarını daha da içinde yaşanan sorunlara çözüm veya öğretmeniniz hakkında olumsuz düşünceleriniz olsa dahi bunlar çocukların duyabileceği yer ve zamanlarda dile getirilmemelidir. Çocuğun güveninin sarsıldığı ve gözünde otoritesinin zayıfladığı öğretmen ve okulun hangi okul ve hangi öğretmen olduğu çocuğun zihninde fark teşkil etmez. Ortadan kalkmasına neden olunan güven ve saygı duyguları çocuğun zihninde tüm okullar ve öğretmenlere yöneliktir. Yetişkinler sorunları kendi aralarında çözmeli, çocuklara durum uygun bir neden gösterilerek gitmediğinde çocuğunuzu cezalandırmak yerine gittiği günlerde övmeyi unutmayın". - İSTANBULİhlas Haber Ajansı / Güncel Okul Güncel Haberler
Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusu merak edilmektedir. Çocuklarda ders çalışmama problemi, öğretmenler ve yetişkinler için büyük bir sıkıntı oluşturmaktadır. Yetişkinler tarafından çocuklara sağlanan her türlü imkana rağmen, çocukların bu konuda isteksiz olmaları, sorumsuzluk örneği olarak gösterilmektedir. Öğretmenler tarafından çocuklara ilgi gösterilmesi ve karşılığında da çocuğun derslerine ilgisiz olması, öğretmenleri zaman zaman üzmekte ve yer yer kızdırmaktadır. Bu durum ebeveynler için daha ciddi boyutlara ulaşmakta ve çocuğa bu konuda bazı ağır yaptırımlar gündeme gelmektedir. Anne ve baba tarafından bu konuda çocuğa baskı yapılması ya da yetişkinler tarafından kendi duygularının kontrol edilememesi sonucunda durum, içinden çıkılması zor bir hale ulaşmaktadır. Çocuklara her türlü fırsatın sunulmuş olmasına rağmen çocukların neden ders çalışmayı tercih etmedikleri merak konusu olmaktadır. Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Müfredat SorunuDers Çalışmanın Ödülünün Geç Gelecek OlmasıBaşarı Elde Etmiş Bir Model GösterilmeliPsikolojik Direnci İle Mücadele EdilmeliDers Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Çocuğun Motivasyonu ArtırılmalıÇocukların Öğretmenlerinden İlgi GörmeleriDers Çalışmak İstemeyen Çocuğa Okunacak Dua Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Müfredat Sorunu Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusuna eğitim müfredatının eğlenceli hale getirilmesi sağlanmalı şeklinde bir cevap verilebilir. Uzmanlara göre çocukların ders çalışmama problemi çok da basite alınmaması gereken bir durumdur. Çocukların ders çalışmama nedenleri birbirinden farklılık arz etse de genel olarak ortak nedenler ağırlıkta olmaktadır. Bu sorunun tüm insanlar için geçerli bir durum olduğu, ders çalışmanın aslında kimsenin eğlenerek yaptığı bir iş olmadığı yine uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Ders konularının başkası tarafından belirlendiği ve başkası tarafından belirlenen bir müfredatın öğrenilmesinin de çok heyecanlı bir tarafı olmadığından bahsedilmektedir. Bu şartlar altında bir çocuğun ders çalışmayı istemesinden ziyade istememesi daha doğal karşılanmalıdır. Müfredat, eğlenceli bir hale getirilirse çocukların ilgisi artacaktır. Ders Çalışmanın Ödülünün Geç Gelecek Olması Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorunu cevaplamak için, çocukların ders çalışmak istememe nedenleri iyi bilinmelidir. Çocuğun bugünden itibaren ders çalışmaya başlaması karşılığında alacağı ödülün uzun yıllar sonra iyi bir üniversite ya da meslek olarak geri dönecek olması, çocuğun bunu anlamasını ve eyleme geçmesini zorlaştırmaktadır. Çocuk, gelecekte elde edeceği rahatlıktan ziyade bugünkü hazzı tercih ederek oyun oynamak istemektedir. Aslında insanların büyük bir çoğunluğu bu güdü ile hareket etmektedir. Bilgisayarlar, tabletler, oyun konsolları çocukların ders çalışmasını engellemede öncü konumda bulunmaktalar. Beyin tarafından en büyük hazzı veren eylemler kısa sürede sonuç aldığımız eylemler olmaktadır. Beyin tarafından hazzın kontrol edildiği bölge yirmili yaşlarda olgunlaşmaktadır. Bu nedenle bir çocuğun kısa süreli hazzı bırakıp da ders çalışmaya yönelmesi kolay değildir. Bu durum, çocuğun bir kusuru değil aksine sahip olduğu beynin bir tercihi olarak kabul edilmektedir. Farklı yöntemler uygulayarak çocukların ders çalışma sürecini daha dikkat çekici bir hale getirmek ise güzel bir haber vermek gerekirse mümkündür. Çocuğum ders çalışmıyor Diyenler için Öneriler eğiticiler tarafından farklı platformlarda anlatılmaktadır. Başarı Elde Etmiş Bir Model Gösterilmeli Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun en etkili yanıtı model göstermedir. Çocukların başarılı olma güdülerini harekete geçirmek için, başarı elde etmiş birini rol model olarak göstermek güzel sonuçlar verebilir. Çocuklar için başarılı ve canlı bir örneğin karşılarında durmaları kendilerini motive edecektir. Ayrıca, rol modeli gördüklerinde, başarılı bir insan olmak için kendilerinin de çaba göstermeleri gerektiğini anlayacaklardır. Henüz ders çalışma alışkanlığına sahip olmayan çocuklar için bu model gösterme eylemi etkili sonuçlar vermektedir. Çocuklar için rol model seçiminde kendi sınıf öğretmenlerinin seçilmesi ise çok sık kullanılmaktadır. Bazı çocuklar, sınıf öğretmenlerini çok sevdikleri için bunları kendilerine rol model olarak seçmektedir. Psikolojik Direnci İle Mücadele Edilmeli Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun diğer bir yanıtı çocuğun psikolojisi ile baş etmekte yatmaktadır. Bu süreçte çocukla konuşarak günde en az ne kadar süre ile ders çalışmak istediği, hangi saat aralıklarında ders çalışabileceği sorulmalıdır. Çocuk, örneğin günde 1 saat ders çalışmak istediğini söylediğinde, ona şöyle söylenmelidir “Günde 1 saat ders çalışabileceğini söyledin, ben sadece yarım saat ders çalışmanı bekliyorum.” Çocukta ders çalışma alışkanlığını kazandırma isteğinin bilinci bu şekilde oluşturulmalıdır. Burada amaç, çocuğun yarım saat de olsa ders çalışma devamlılığını sağlamak olmalıdır. Bu sürecin ikinci aşaması, çocuğun her gün belirlenen sürede ders çalışmasıdır. Sürecin kuralları, çocuğa ayrıntılı bir şekilde anlatmalıdır. Yani bu yarım saatlik ders çalışma süresine her gün uyulması gerektiği açıklanmalıdır. Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusuna yönelik olarak çocuğa ders çalışma ile ilgili başka kurallar da koyulmalıdır. Diğer kurallar olarak da çocuğun yatarak ya da televizyon karşısında ders çalışmasına müsaade edilmediği belirtilmelidir. Çalışmaların, çalışma masasında ve çocuğun kendi odasında olacağı da eklenmelidir. Bunun nedeni olarak da her gün aynı ortamda çocuğun ders çalışmasını sağlayarak kendisine ders çalışma alışkanlığının kazandırılmak istendiğini anlatılmalıdır. Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Çocuğun Motivasyonu Artırılmalı Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun motivasyonla ilgili olan yanıtı da önemlidir. Ders çalışma sürecinde, çocuğun motivasyonunu artırmak gerekmektedir. Belirlenen ders çalışma süresinin üzerine, çocuğun kendi isteği olursa çıkabileceği belirtilmelidir “İstersen 30 dakikanın üzerinde ders çalışabilirsin, bu tamamen senin isteğine bağlı, ben karışmıyorum.” Böyle bu uygulama ile çocuk farkında olmadan belirlenen ders çalışma süresinin üzerine çıkacaktır. Yani bunun için ekstra başka bir çabaya kesinlikle ihtiyaç duyulmamaktadır. İlk başta koyulan ders çalışma süre sınırı ile birlikte çocuk, sınırı aştıkça kendisinin başarılı olacağının inancına ulaşmaktadır. Bunun dışında, ders çalışma sırasında azim faktörünü öne çıkarmak da etkili olmaktadır. Yani hırstan ziyade azim, anahtar kelime olmalıdır. Hırslı çocuk, kendisi dışındaki unsurlara odaklanmaktadır. Diğer arkadaşlarını geçmeye çalışır. Ancak azimli çocuk, kendini geçmeyi hedefler. Azimli olmak, başarılı olmak adına daha önemli bir yetidir. Azimli bir çocuğun hayat boyunca başarılı olacağını bilinmelidir. Çocukların Öğretmenlerinden İlgi Görmeleri Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun öğretmenden kaynaklı cevapları da bulunmaktadır. Çocukların öğretmenleri tarafından ilgi görmeleri, okula olan bağlılıklarını artırmaktadır. Bu nedenle ilgili bir öğretmenin kazanabileceği öğrenci sayısı çok fazladır. Bu nedenle çocukların eğitim sürecine adapte olmalarında öğretmenlere büyük bir sorumluluk düşmektedir. İyi bir öğretmen, okulu seven öğrencilerin yetişmesine yol açmaktadır. Anne ve babanın da çocuğun ders çalışma alışkanlığı kazanması sürecinde aktif katılımı beklenmektedir. Karnesi zayıf gelen çocuğun kesinlikle incitilmemesi gerekmektedir. Çocuk başarılı olamadığında, yanında ailesini destekçi olarak görmesi her zaman önemlidir. Çünkü hayatta herkesin başarısız olduğu zamanlar illa ki olmaktadır. Hiç kimse %100 başarı ile hayatını sürdürmemektedir. Çocukların da normal bir birey gibi düşünülerek onların başarısız olabilecekleri kabul edilmelidir. Çocuk, başarı elde edemediğinde ona, bu süreci yönetmeyi öğretmeli ve her koşulda destekçisi olduğunuzu hissettirmelisiniz. Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Okunacak Dua Ders çalışmak istemeyen çocuğa okunacak dua sıklıkla araştırılan konular arasında yer almaktadır. Çocuğa faydalı geldiğine inanılan pek çok dua bulunmaktadır. Bu dualardan derse başlamadan önce okunmasının çocuğa iyi geldiği söylenmektedir. Bunun için “Rabbi Zidni ilmen ve fehmen ve imanen” şeklinde ilim anlayışının ve imanın artırılması anlamına gelen bir dua ile derse başlanmalıdır. Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun cevabı, duanın gücüne inananlar açısından manevi anlamda da sıklıkla araştırılmaktadır. Gösterim
Anasayfa » Genel » Okula Gitmek İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranmalı? Okula Gitmek İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranmalı? İlk defa okula başlayacak olan öğrencilerde kaygı, korku ve heyecan bütün duygular aynı anda yaşanmaktadır. Özellikle de ilk kez okula başlayan öğrenciler bazı sebeplerden dolayı okula gitmek istemeyebilirler. Çocukların okula gitmek istememesinin nedenleri Okul ortamı Arkadaş ortamı Öğretmen faktörü Anne babaya çok fazla bağlılık Yalnızlık ve ayrılık korkusu Okul fobisi Bu ve benzeri nedenlere dayalı olarak bazı çocuklar okula gitmek istememektedir. Çocuğu okula gitmek istemeyen veliler için öneriler arasından birkaçı ise aşağıdaki gibidir; Çocuğu okula gitmek istemeyen veliler öncelikle çocuğunu anlamaya çalışarak işe başlamalıdır. Okula gitmemesinin nedenini mutlaka öğrenmeli ve ona göre bir yol izlemelidir. Okul korkusu oluşmaması için okula başlamadan önce okula, okumaya özendirecek nitelikte sözler ve davranışlar sergilenmelidir. Okulun ilk günü okullar kargaşa içinde olmaktadır. Ağlayan çocuklar, sınıfını bulamayan, alışamayan minikler ile kaynamaktadır. Çocuğunuzda okula gitme fobisi oluşmaması için bu kargaşa anından birkaç gün önce sakin bir günde okula giderek keşfedebilir, beraber gezebilirsiniz. Ebeveynler çocuğa öğretmeni ile iletişim içinde olduğunu hissettirmeli ve sık sık okul ziyaretinde bulunmalıdır. Çocuk kendini okulda hem özgür hissetmeli hem de güvende hissedeceği bir ortama dönüşmelidir. Küçük ödüller vererek çocuğunuzu yüreklendirebilirsiniz.
Ne yazık ki okula gitmek istememe çocuklar arasında oldukça yaygın görülen bir problem. Peki okula isteksiz giden veya okula gitmek istemeyen çocuğa nasıl yaklaşılmalı? Giriş Tarihi 1150 Okula gitme konusunda her çocuk farklı duygular içinde olabiliyor. Kimi isteksizliğini en başından gösterirken, kimi ilk günkü heyecanını sonraki günlere taşıyamayabiliyor. Hatta bu isteksizliğini "okula gitmek istememe" olarak belirtmek yerine, ayakkabılarının sıkmasından, karın ağrısına kadar farklı mazeretler üreterek gösterebiliyor. Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, yaşanan bu kaygı durumunun ebeveynler tarafından doğru algılanıp yönetilmesi gerektiğini söylüyor. Çoğunlukla 5 ve11-12 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerde görülen bu durumun, zorluklarla baş edememenin getirdiği sonuçlar olduğunun unutulmaması gerekiyor. Peki, bu çocukları okuldan soğutmadan sorunun üstesinden gelmek mümkün mü? Uzman Klinik Psikolog Merve Öz okullar başlamadan önce ebeveynlere yol gösterecek önerilerini sıraladı… •OKUL ALIŞVERİŞİNİ BİRLİKTE YAPIN Birlikte yapacağınız okul alışverişi çocukların motivasyonunun artmasında yarar sağlıyor. Kendi zevkine göre alınmış okul malzemelerini kullanacak olmak, okula gitme isteğinin artmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, çanta ve kıyafetini çocuğunuzla birlikte hazırlamanız, onun hem motivasyonunun artmasını, hem de sorumluluk kazanmasını sağlıyor. •DAHA KOLAY UYUM SAĞLAMASI İÇİN İLK GÜN YANINDA OLMAYA ÇALIŞIN Tatil sonrası gündelik yaşama uyumda zorluk gibi çocukların da okula uyumda güçlük çekmesinin son derece normal olduğunu unutmamak gerekiyor. İlk gün onun yanında olarak sınıf arkadaşları ve öğretmenleriyle tanışmasını, eski adaşlarıyla tekrar bir arada olmasını sağlayarak uyum sürecine yardımcı olabilirsiniz. Bu sayede kendini çok daha rahat hissetmesini sağlayabilirsiniz. Ancak, okulda birkaç günden fazla zaman geçirmenizin okula uyum sürecine zarar vereceğini de unutmayın. Bu nedenle çocuğunuza, öğretmeni ile sürekli iletişimde olduğunuzu ve herhangi bir sorunda hemen okula gelebileceğinizi söyleyerek güven oluşturabilirsiniz. •ENDİŞELERİNİ, DUYGULARINI İFADE ETMESİNE İZİN VERİN Çocuklarınızın yaşadığı deneyimleri anlatmaları için ortam yaratın. Hatta neler hissettiklerini, korkularını, endişelerini dile getirmelerine yardımcı olun. Kaygı, korku gibi kelimeleri kullanmalarından endişe etmeyin. Bunların nedenlerini kırıcı olmadan sorgulamaya çalışın. Yaşadıkları korkularla ilgili onları rahatlatmaya çalışın. •ÖĞRETMENLERİNDEN YARDIM ALIN Çocuklarınızın yaşadıkları korku ve endişenin nedenini öğrendiyseniz mutlaka bu konudan öğretmenlerine bahsedin. Adaptasyon süreci boyunca da mutlaka çocuğunuzun öğretmeni ile iletişimi sürdürün. •OKULDA KEYİF ALDIĞI AKTİVİTELERİ ANLATMASINI SAĞLAYIN Eğlenceli tatil günlerinin ardından erken yatılıp, erken kalkılan, yeni bir beslenme düzeni oluşturulan üstelik derslerin stresinin eklendiği okul günleri elbette başlarda sıkıcı gelebilir. Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, ebeveynlerin çocuklarının okuldaki günlük rutinlerini öğrenmelerinin yarar sağlayacağını belirterek, "Onlarla gün içinde keyif aldıkları aktiviteler hakkında konuşabilirsiniz. Oyunlarını, yeni arkadaşlarını, derslerdeki eğlenceli aktivitelerini anlatmalarını isteyin. "dersler nasıl geçti" gibi cevabını alamadığınız sorular yerine "beden eğitimi dersinde ne oynadınız?" gibi anlatmaktan keyif alacağı sorular sorun. Böylece okulun eğlenceli yönlerini görmesini sağlayabilirsiniz" diyor. •BİR SORUN OLDUĞU DÜŞÜNDÜĞÜNÜZDE UZMAN DESTEĞİ ALMAKTAN ÇEKİNMEYİN Her çocuk bu dönemi farklı şekilde ve farklı hızda geçirdiği için yapılmaması gerekenlerin başında ebeveynlerin çocuklarını diğer çocuklarda kıyaslamaması geliyor. Genel olarak sorunların birkaç hafta içinde yavaş yavaş ortadan kalkması gerekiyor. Ancak herhangi bir gelişme yaşanmadı ve çocuğunuz sabah kalkmıyor, okula gitmemek için bahaneler üretiyorsa, yemek yeme sorunu, aşırı hırçınlık/saldırganlık ya da içine kapanıklık gibi sorunlar yaşıyorsa bir uzman desteğine başvurmak için de geç kalmamak önem taşıyor. "MÜKEMMEL ÇOCUK" NOTLARI ÇOK İYİ OLAN ÇOCUK DEĞİLDİR! Kendini değerli hisseden, sevgi dolu ve özgüvenli bir çocuk yetiştirmenin yolunun, çocuğu dinlemekten geçtiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, yapılması gerekenleri şöyle listeliyor •Çocuğunuz okuldan geldiğinde gününün nasıl geçtiğini sorun. •Tüm sorularına sıkılmadan cevap verin. •Bazı konularda O'na fikirlerini sorun. •Çocuğunuzla iş birliği yapın. •Sorumluluk vermeyi ihmal etmeyin. •Çocuklarınıza güvenin. •Sözlü olarak ya da hareketlerinizle ona değerli olduğunu hissettirin.
Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte öğrenciler sınıflarındaki yerlerini aldılar. Ödevler, sınavlar derken öğrencilere büyük sorumluluk ve görevler düşüyor. Peki veliler? Ödev yapmak istemeyen öğrencilere nasıl davranmak gerekiyor? Sağlıklı beslenme için çocuğun beslenme çantasında neler koymak gerekir? Tüm bu soruların cevapları haberimizin detaylarında… - 1438 Son Güncellenme - 1531 Güncelleme - 1531Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte öğrenciler sınıflarındaki yerlerini aldılar. Ödevler, sınavlar derken öğrencilere büyük sorumluluk ve görevler düşüyor. Peki veliler? Ödev yapmak istemeyen öğrencilere nasıl davranmak gerekiyor? Sağlıklı beslenme için çocuğun beslenme çantasında neler koymak gerekir? Tüm bu soruları ve daha fazlasını uzmanlarımıza sorduk. İşte beslenme ve diyet uzmanı Şebnem Kandıralı ve Ebeveyn Koçu/İletişim Uzmanı Zeynep İsman’ın sorularımıza verdikleri cevaplar…Serpil Dokurel - PembeNar özelÇocukların okula gitmeden önce kahvaltısında bulunması gereken yiyecekler nelerdir? Beslenme ve Diyet Uzmanı Şebnem Kandıralı açıklıyor?Kahvaltı vücuda ihtiyacı olan enerjiyi yeniden kazandırmak için harika bir yoldur. Kahvaltı yapan çocuklar genel olarak daha sağlıklı yeme davranışı içindedirler ve fiziksel aktivitelere katılma olasılıkları daha yüksektir. Bu iki davranış eğilimi de sağlıklı bir kiloyu korumak için gereklidir. Kahvaltıyı atlayan çocuklar yorgun, huzursuz ve sinirli hisseder. 8-12 saat süren uyku sonunda sabah vücuda yeniden gerekli yakıtı sağlamak için kahvaltı yapılması önemlidir. En azından küçük bir sabah öğünü alınmazsa saatleri arasında ruh halleri etkilenir ve enerjileri çocukların kilo kontrolünü sağlamaya da yardımcıdır. Vücut besinlerdeki yakıtı enerjiye dönüştürerek metabolizmayı çalıştırmaya başlar. Metabolizma hareketlendikçe vücut kalori yakımına başlar. Kahvaltı yapmayanlar gün içinde daha fazla yeme eğilimine girerler ve fazla kilolu olma olasılıkları daha yüksektir. Kahvaltıyı atlayanlarda öğleden önce açlıktan ölme hissi, yüksek kalorili besinlerle atıştırma ihtiyacı veya öğle yemeğinde fazla yemek sık karşılaşılan durumlardır. Çocukların her gün kahvaltı yapması önemli olduğu gibi kahvaltı da seçtikleri besinlerin neler olduğu da oldukça dikkat edilmesi gereken bir konudur. Tam tahıllar, lif ve proteinden zengin kahvaltılar öncelikli olarak tercih edilmelidir. Okulda öğrenimini arttırmak için çocuğun dikkat süresinin, konsantrasyonunun ve hafızasının gelişimine destek olmak amacıyla az oranda eklenmiş şekerler de kahvaltıya eklenebilir. Kahvaltı yapan çocuklar daha fazla lif, kalsiyum ve diğer besin öğelerini alırlar aynı zamanda kilolarını kontrol altında tutma, daha düşük kan kolesterol seviyeleri, okula daha az devamsızlık yapma ve açlık ile ilişkili mide şikayetleri nedeniyle daha az okul hemşiresine uğrama alternatifleriSabah öğününün bütün geleneksel kahvaltı öğelerini taşıması gerekmez. Çocuğa gün içinde gerekli besin öğeleri ve enerjiyi verecek farklı besinler de denenebilir. Dengeli bir kahvaltı için öğünün biraz karbonhidrat, protein ve lif içermesi önemlidir. Karbonhidratlar vücut için acil bir enerji kaynağıdır. Proteinlerdeki enerji karbonhidratlar kullanıldıktan sonra devreye girer, büyüme ve gelişimi destekler. Lif tokluk sağlar, aşırı yemeyi engeller, yeterli sıvı tüketimi ile birlikte sindirim sisteminde besinlerin hareketine yardımcı olur, kabızlığı önler ve kolesterol düşürücü etki besin öğelerinin iyi kaynakları Karbonhidratlar Tam tahıllı gevrekler, esmer pirinç/bulgur/kepekli makarna vb., tam tahıllı ekmekler ve kekler, meyveler, sebzeler...Protein Süt ürünleri, yağsız et, peynir, yumurta, fındıkgiller fındık ezmesi dahil, tohumlar ve pişmiş baklagiller…Lif tam tahıllı ekmekler, esmer pirinç, kepek, yulaf ve diğer tahıllar; meyve, sebze, baklagiller ve fındıkgiller…Sağlıklı kahvaltı önerileri - Kahvaltılık gevrek + süt + haşlanmış yumurta + muz- Süt + tam buğday ekmeği + labne peyniri + elma- Tam buğday/çavdar ekmeği + peynir + domates + meyve - Tam tahıllı ekmek + peynir + domates + zeytin + az bal/pekmez- Tam buğday ekmeği + haşlanmış yumurta + süt + taze meyve - Tam tahıllı kraker + peynir dilimleri + taze meyve - Tam tahıllı gevrek + meyve + yoğurt - Tam tahıllı waffle/pancake + fıstık ezmesi + meyve veya taze lor peyniri- Kepekli pide + haşlanmış yumurta + süt - Tam buğday ekmeği + fıstık ezmesi + meyve elma veya muz dilimleri + süt- Sebzeli omlet + tam buğday ekmeği + küçük bardak taze portakal suyu- Yulaflı çörek + yoğurt + berrie grubu meyveler çilek, ahududu, böğürtlen vb. - Tam buğday ekmeği + hindi jambon veya yumurta/peynir + sebze suyu- Tam tahıllı simit + beyaz peynir + taze meyve dilimlenmiş çilek/portakal vb. - Kepekli lavaş + rendelenmiş az yağlı dil peyniri + domates sos Çocuğunuz her sabah kahvaltı hazırlamak için vakit ayırdığınızı mutlaka görsün. Tek yaptığınız bir muz yıkamak veya bir bardak süt koymak bile olsa sağlıklı bir kahvaltı öğünü ile beyin ve vücudunuza gerekli yakıtı sağladıktan sonra güne başlamanın önemini öğretmiş beslenme bir ömür boyu hem size hem de çocuğunuza önemli artılar kazandıracaktır. Çünkü sebzeler, meyveler, süt ürünleri, tam tahıllar gibi besleyici yiyecek grupları enfeksiyonlarla savaşır; soğuk algınlığına yakalanmayı azaltır, kalp hastalığı, kanser, osteoporoz ve tip 2 diyabet gibi yetişkin hastalık risklerini azaltır, sağlıklı diş ve diş etleri oluşumu için doğal bir diş fırçası görevi görür, yeterince kalsiyum sağlayarak kuvvetli kemik ve diş oluşumu sağlar ve bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlığı önler. Çocukların beslenme çantasında bulunması gereken yiyecekler nelerdir?Sağlıklı bir beslenme çantası 5 besin grubundan en az 4’ünü içermelidir.Bir sebze, bir meyve, tahıl grubundan bir besin ekmek, tahıllı kraker, noodle, pirinç, makarna, tortilla vb., bir süt ürünü süt, yoğurt, peynir, puding vb. ve protein içeren bir besin et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, fıstık ezmesi, sert kabuklu meyveler Beslenme çantası menü seçenekler 2 dilim ekmek arası 1 yemek kaşığı fıstık ezmesi ve yarım muz + 1 tane salatalık dilimlenmiş + 1 kutu süt + 1 küçük yulaflı ev yapımı kurabiyeVeya Küçük bir peynirli ev yapımı pizza dilimi + Bir avuç haşlanmış bezelye + 1 kutu %100 portakal suyu Veya 5-6 tane peynirli tahıllı kraker + 3-4 parça haşlanmış brokoli yoğurtlu + portakal dilimleri Veya 2 dilim ekmek arası hindi jambonlu, marullu sandviç + Izgara/fırın kabak dilimleri + 1 küçük ev yapımı kuru üzümlü yulaflı kurabiye + 1 kutu süt Veya 1 adet fırınlanmış tavuk budu + 1 küçük ev yapımı kepekli muffin + kırmızı biber ve havuç dilimleri + bir avuç taze üzüm + 1 kutu süt veya yoğurtVeya Sebzeli/ peynirli bir börek + çeri domates + şeftali dilimleri + 1 kutu süt/yoğurt/ayran Veya Ton balıklı veya etli bir sandviç + Havuç dilimleri + 1 kutu yoğurt içine kivi dilimleri + 3-4 tane tam tahıllı kraker Veya Hindili bir sandviç + 1 küçük ev yapımı muzlu çörek + kurutulmuş ananas + 1 kutu süt/yoğurt/ayran/kefirVeya Humus sürülmüş minik kepekli bir pide + kavun dilimleri + haşlanmış yeşil fasülye + 1 kutu süt/yoğurt/ayranVeya Izgara/fırın küçük bir parça tavuk göğüs + 3-4 tane tam tahıllı kraker + yarım armut + 1 kutu süt/yoğurt/ayran Ödevlerini yapmak istemeyen çocuğa nasıl davranmak gerekir?Ebeveyn Koçu/İletişim Uzmanı Zeynep İsman açıklıyor;Çocukların davranışlarına tepki vermeden önce, davranışın ardındaki nedenlere bakmak gerekiyor. Ödevini yapmayan bir çocuğa, "tembel", "sorumsuz" gibi etiketler yapıştırmak, kızmak, cezalandırmak işin kolay tarafı. Ama davranışın altında yatanı yani buz dağının görünmeyen yüzünü görüp hareket etmek, ebeveyn/çocuk ilişkisi açısından sağlıklı ve doğru olanıdır. Çocuklar neden ders çalışmak istemez, ders çalışmak istemediklerinde nasıl bir tutum sergilemek gerekir?Ya ders çok ağır geliyordur ve kapasitesinin çok üstündedir, ya tam tersi çok basit geliyordur, ya konu ilgisini çekmiyordur, ya dersin öğretmeni ile bir sorunu vardır. Veya bambaşka bir nedeni olabilir. Konunun detaylarını araştırmak çocuk ve öğretmenle iletişime geçmek gerekiyor. Çocuklar neden okula gitmek istemez? Çocuklar okula gitmek istemediklerinde nasıl davranmak gerekir?Belki akranlarından zorbalık görüyor, belki öğretmeni kötü davranıyor, belki okulun sistemi ağır geliyor ya da bambaşka bir neden. Ebeveyn olarak rolüm, çocuğuma destek olmak. Yargılamadan, eleştirmeden, etiketlemeden, gerçekten dinleyerek, sorunun asıl kaynağını bulmalıyız. Gerçek sorunu bulduktan sonra ise çocuğumuzla oturup yaşına uygun bir dilde olası çözümleri müzakere süreçte öğretmeni ve belki okul idaresini de işin içine katmak, destek istemek, hatta sorun oradan kaynaklanıyorsa değişikliğe gidilmesi gibi yöntemler denenebilir. Bir çocuğun dersten zevk alması için, kapasitesinin biraz üstünde zorlayıcılıkta olması gerekli. İlgisini çekmeli ve merakını canlı tutmalı. Yoksa çocuğa her gün baskı ve zorlama ile derslerine çalış, okula gitmek zorundasın demenin hiçbir yararı olmak. Kısa vadede okula gitmesini sağlayabiliriz belki ama çalışmaktan ve okumaktan soğumasını engelleyemeyiz.
okula gitmek istemeyen çocuğa okunacak dua