Sercan doguç bey: Yazinizi okudum ve cok uzuldum.yaklasik 2 hafta oncede 20 yaşindaki kuzenim trafik kazasi gecirdi ve beyin kanamasi ic kanamasi vardi.doktorlar umutsuz bakiyolardi ve mucize olmasi lazim iyilesmesi icin dediler.sadece dua edin dediler ve herseye hazir olun dediler.tabi bu durumda ne yasadigimizi anlatamam cok uzucuydu.ama rabbim bize bagisladi onu ameliyat bile olmadi bir
HuzursuzlukKitap Açıklaması. Merhamet zulmün merhemi olamaz! İstanbul’un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent Mardin’e gider. Onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, Mardin’de başlayıp Amerika’da sona ermiş hayatını
İçindekiler Çok Zor Durumdayım Ne Yapmalıyım? Namazlarda ağlayan küçük kız kalmadı . tövbe ediyorum ben ama yine de olmuyor o tertemiz yolunda giden ipek zedelendi. Hocam nasıl anlatsam nasıl başlasam bilemiyorum. Benim başıma gelen kimsenin başına gelmesin hiç bir kızımızın başına. Ben kendi halinde
İçimdeBir Boşluk Var Everest Yayınları | 9789752898622. Süper İndirimler Yeni Çıkan Kitaplar Çok Satan Kitaplar Kampanyalı Setler Ne Okusam?
İMAM, NAMAZ KILDIRIRKEN KARŞIYA BAKIYOR. NE YAPMALIYIM? Soru: Selamün aleyküm hocam. Size izninizle bir soru sormak istiyorum bizim camide bir imam var imam namaz kılarken dikkatimi çekti imam namaz kılarkene secdeye bakmıyor karşısına bakıyor ve gelen gidene bakıyor bunu sadece sünnettemi yapıyor diye düşündüm sonra farz namazında başladığında baktım yine karşıya
YqmasxE. Ve bu huzursuzluk o kadar uzun zamandır var ki en son ne zaman mutlu ya da normal hissettiğimi hatırlamıyorum bile. Bu hissiyat yüzünden hiç bir şekilde hiç bir şeye motive olamıyorum. Okul başlayınca geçer sanmıştım iyice kötü oldu. Bazenleri arkadaşlarımla buluştuğumda geçiyor gibi oluyor ama kısa sürelik. Bunu yazarken bile var. Her günüm birbirinin aynısı ve hepsi bomboş geçiyor. İşin içinden nasıl çıkacağım bilmiyorum. Belkide sadece yoruldum ve kaldıramıyorum daha fazlasını, emin değilim. Hiç biriniz beni dinlemek zorunda değilsiniz o yüzden altta istediğinizi yazabilirsiniz alınmam.
Merhaba arkadaşlar, cumartesi sabahından beri içimde bi sıkıntı, huzursuzluk vardı azalacağı yerde saatler geçtikçe artıyor sanki. Canım hiç bişey yapmak istemiyor, ne müzik dinlemek geliyor içimden, ne oyun oynamak, ne yemek yemek. Normalde cumartesi günleri en neşeli olduğum günlerdir ama hiç boş boş geçti öyle. Sıkıntı var içimde geçeceğine dahada artıyor. Hiç bişey yapmak gelmiyor içimden boş boş oturuyorum öyle. Ne yapmalıyım, nasıl geçer bu. Kötü bişey olucakmış gibi bi his var içimde. Nedenini bulamadığım Not konu dışı özele açtım lütfen saçma sapan mesajlar yazmayın
Bir ailenin içinde, ailenin genel huzurunu etkileyen ne kadar çok ilişki var aslında hiç düşündünüz mü? Mesela 2 çocuklu bir aileyi örnek olarak alalım, benim tespit ettiğim en az 10 ilişki var bu ailede Annenin kendi ile olan ilişkisi Babanın kendi ile olan ilişkisi Anne ve babanın ilişkisi Çocuk 1’in kendi ile olan ilişkisi Çocuk 2’nin kendi ile olan ilişkisi Çocuk 1 ve Çocuk 2’nin ilişkisi Anne ve Çocuk 1’in ilişkisi Anne ve Çocuk 2’nin ilişkisi Baba ve Çocuk 1’in ilişkisi Baba ve Çocuk 2’nin ilişkisi Bu ilişkilerin her birini bir örümcek ağının tek bir parçası gibi düşünebiliriz. Tüm bu ilişkilerin aynı andaki kesişimini örümcek ağının toplamı gibi düşünürsek, ağın sağlamlığı, aile bağının sağlamlığına ve ailenin genel huzuruna benziyor aslında. Ailenin huzurlu, sakin, mutlu, çok keyifli olduğu bir anı yakaladığınızda bu ilişkilerin çoğunda veya hepsinde huzur ve uyum olduğunu görüyorsunuz. Veya tam tersi. Bu ilişkilerden bir tanesindeki huzursuzluk, mutsuzluk diğer tüm ilişkileri zincirleme etkileyebiliyor. Mesela kendine zaman ayıramayan, yorgun ve nefes alamayan bir anne. Sabrı düşük, çok kolay sinirleniyor ve bağırıyor, sonra da üzülüyor, pişman oluyor ve içini suçluluk duygusu kaplıyor. Bunun sonucunda hem çocuklarla, hem de eşiyle olan ilişkisi olumsuz etkileniyor, aile içinde huzursuzluk oluşuyor. Veya finansal baskılar altında gece uykuları kaçan bir baba. Yoğun stres altında, dikkati dağınık, sabrı düşük. Kafası o kadar dolu ki, eşini veya çocuklarını doğru düzgün zaman ayırarak dinleyecek enerjisi yok. İhmal edildiğini hisseden aile bireyleri, huzursuzluk, sonucunda çatışmalar. Anne ve babanın birbirine ayırdığı özel zamanlar yok, bir arada olduklarında ya çocuklarla ilgili ya da hayat sorumluluklarıyla ilgili bir konu var. Neden evlendiklerini bile unutmuş vaziyetteler, tolerans düşük, kalpler uzak, cinsel hayat yok gibi, bol bol tartışma. Bu da çocuklara yansıyan huzursuzluk. Çocuklardan biri o gün okulda arkadaşları tarafından dışlanmış, alay edilmiş. Kendini güçsüz ve değersiz hissediyor. Eve geliyor ama bunu paylaşmıyor. Bunun yerine uyumsuz ve asabi davranıyor. Ebeveynlerin istediği veya söylediği en ufak bir şey olay haline geliyor. Ebeveyn bunu kişisel olarak üzerine alıyor, inatlaşma başlıyor ve çatışma alevleniyor. Çocuklardan diğer ergen. Kıyafetleri ve nasıl göründüğü onun için çok önemli. Giydiği kıyafetlerden hiçbirini beğenmiyor, bir türlü karar veremiyor. Sonra ebeveyninden duyduğu “bin tane kıyafetin var, nasıl hiç kıyafetim yok diyorsun anlamıyorum” sözü ile olaylar alevleniyor. Çocuk anlaşıldığını hissetmiyor, ebeveyn ne yaparsa yapsın çocuk mutlu olmuyormuş gibi hissediyor, çatışma alevleniyor, acısı o anda çıkmasa bile başka biryerden çıkıyor. Peki ya iki çocuğun ilişkisi? Birden fazla çocuğu olan aileler kardeşler arasında yaşanan çatışmaların ailenin genel huzurunu nasıl etkilediğini yakından bilirler. Sürekli ve yoğun bir şekilde yaşanan çatışmalar, ebeveynler üzerinde de inanılmaz bir stres yaratabilir, bu stresin etkisiyle eşler birbirleriyle bile daha fazla kavga eder hale gelebilir. Örnekler elbette sonsuz ama burada vermek istediğim genel mesaj, bir ailenin genel huzurunu ve havasını etkileyen aile içinde birçok ilişki olduğu ve bunların da hepsinin ayrı ayrı önemli olduğu, gerekli özenin ve ilginin hepsine ayrı ayrı gösterilmesinin ailenin tüm bireylerinin genel huzurunu arttırmada çok etkili olduğu. Sadece çocuğun ihtiyaçlarına ve isteklerine odaklanıldığı, ebeveynlerin hem kendileriyle, hem de birbirleriyle olan ilişkilerinin ihmal edildiği noktada bir aile ortamında ebeveynlerin yıpranması elbette çocukların ve genel aile huzuruna olumsuz etki ediyor çünkü örümcek ağı aynı sağlamlıkta olmuyor. Veya tam tersi sürekli ebeveynlerin isteklerinin ön planda olduğu, çocuğun kendi kişiliğinin göz önüne alınmadığı, ihtiyacı olan zamanın ve kaliteli ilginin verilmediği, bağımsızlığının desteklenmediği, aşırı kurallarla boğulduğu ortamda çocuk ya içine kapanık ya da aşırı isyankar hale gelebiliyor, bu durum da yine örümcek ağına yani ailenin genel huzuruna yansıyor. Diğer taraftan kardeş ilişkilerinde de sürekli mukayeselerin yapıldığı, çocuklar arasında taraf tutulduğu, özelllerine saygı gösterilmediği noktada zaten doğal olarak varolan kardeş rekabetinin daha da alevlenmesi yine ailenin genel huzuruna etki ediyor. Tüm bunlar demek değil ki ailede hiç anlaşmazlık, çatışmalar ve huzursuzluklar olmayacak. Mümkün değil bu. İnsanın olduğu yerde, farklı istekler ve görüşler hep olacak ve elbette çatışmalar da olacak. Bu çok doğal ve kaçınılmaz, hatta medeni bir şekilde yapıldığında son derece sağlıklı. Ama, ailemizin genel huzurunun bu ilişkiler tarafından ne kadar etkilendiğinin farkında ve bilincinde olduğumuz zaman, çatışmalar yaşandığı anlarda, bağrış çağrış yerine, kırıcı sözler yerine, kendimizi illa haklı çıkarmak ve tartışmayı “kazanmak” adına sonradan pişman olacağımız şeyler yapmak ve söylemek yerine, daha sakin, daha çözüme odaklanarak, çatışmayı yaşadığımız kişinin de duygularını ve isteklerini dikkate alarak ortak çözümlere ulaşmaya çalışmak ve ailenin genel huzurunu mümkün olduğunca koruyabilmek çok daha kolay. Başlangıç noktası hep bireyin kendisi. Birey kendisi ile ve kendi hayatı ile mutlu değilse etrafına da mutluluk vermesi, anlaşmazlık anlarında sakin ve sabırlı kalması gerçekten zor. Ailenin huzuru, bireyin huzuru ile başlıyor. Özellikle biz ebeveynlerin. Bizlerin huzuru, sakinliği, tatmini ve mutluluğu çocuklarımıza da yansıyor. Eğer günlük hayatınıza baktığınızda aile içinde sürekli genel bir kaos, gerginlik, inatlaşmalar ve huzursuzluk hissediyorsanız, lütfen yukarıda bahsettiğim ilişkileri bir gözden geçirin ve temel kaynağını bulmaya çalışın. Mesela, Annenin kendiyle ilişkisi Anne ve Baba ilişkisi Baba ve Çocuk 1 ilişkisi Bu size üzerinde çalışacak bir başlangıç noktası verir ve ailenizin ihtiyaçlarını planlarken, önceliklerinizi belirlemede yardımcı olur. Belki annenin kendine veya özel bir hobisine zaman ayırabilmesi için ayarlamalar yapılır. Belki çocuklara en geç akşam 8’de yatacak şekilde bir düzen kurulur ve sonrası anne babanın özel saati olur. Belki baba ve çocuğun her hafta beraber yaptıkları başbaşa bir aktivite planlanır. Yani öncelikler net belirlendikten sonra harekete geçmek çok daha kolay olur. Hem sizin daha sakin ve sabırlı, hem de çocuklarınızın daha uyumlu olabilmesi, yani ailenin genel olarak daha huzurlu olabilmesi için şansınız artar. Sevgilerimle Ahu
Üyelik tarihi 11 Nisan 2015 Ruh Hali Cevap İçimde bir huzursuzluk var Hayra yorun hayra To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Panik atak, ölüm korkusu ve iç sıkıntısıyla ortaya çıkıyor. Stresle başa çıkma becerisi ve düzenli hayat, panik atak tedavisinde önemli rol neşeli bir kişiyken hatta sevdikleri ile neşeli bir şekilde konuşup sohbet ederken birden boğazına bir şey takılmış gibi hisseden, başı dönüp eli ayağı titreyen, sıcak ve soğuk basmaları ile ölümle burun buruna geldiğini zannedip acil servislere başvuran, hiçbir sağlık sorunu bulunamayıp panikatak teşhisi ile hayatında yeni bir dönem başlayan pek çok kişi organik hastalık panik bozukluğa benzer belirtiler gösterir. Bu sebeple teşhisin doğru olduğundan emin olmak gerekir. Panikatak teşhisini sadece psikiyatristler koyabilir. Kişinin kendisi bu teşhisi şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, tiroit bozuklukları, enfeksiyon hastalıkları gibi bazı organik hastalıklar panikatakları dolaylı olarak tetikler. Fakat panikataklarla kendisini gösteren panik bozukluk, müstalik bir hastalıktır ve ayrıca tedavi edilmesi atak hastalarını tedirgin eden etkenlerHastalığın birçok fizyolojik belirtisi varken herhangi bir organik hastalık bulunamaması ve atakların ne zaman geleceğini bilememek panikatak hastalarını daha da tedirgin etmektedir. Hatta bir kısmı inanmakta zorluk çekerek defalarca psikiyatristlerden başka çeşitli uzmanlara, doktorlara muayene olmakta ve her defasında psikolojik olduğunun söylenmesi ile hayal kırıklığına uğramaktadır. Bunda psikiyatrik hastalıklar hakkında yeterli bilince ulaşmamış olmak da durumla mevcut durumun aynı olmaması bizde iç çatışmalar meydana getirir. İşe, evliliğe, okula, sosyal ortama uyum sağlama aşamalarında mevcut durumla bizim isteklerimiz ve bizden beklentiler arasındaki farklılık fazlaysa kaygı düzeyimiz artar. Eğer yaşadığımız stresler başa çıkamayacak kadar çoksa veya bazı hadiseler bizde travma derecesinde etki yapmışsa, sağlık sorunlarımız varsa, uyum aşamalarında fizyolojik nedenlere veya duygu ve düşünce şeklimize bağlı olarak kaygı düzeyimiz daha çok olur. Bu da organik nedenlerle de birleşerek kaygı bozukluklarına yol atak tedavi edilebilen bir hastalıktırBütün kaygı bozukluğuna bağlı problemler gibi panik atak da tedavi edilebilen bir hastalıktır. İlaç tedavisi etkili olmakla birlikte kişinin streslerle başa çıkma becerileri önemlidir. Psikolojik danışmanlık ve psikoterapiler de etkilidir. Kişinin uyku, sağlığına dikkat etmesi, doğru beslenme ve spor, doğru nefes alma, gevşemeyi bilmek, sosyal aktivitelerinin yeterli düzeyde olması atağın belirtileriKalp çarpıntısı, nefes alamayacak kadar solunum sıkıntısı, insanı felç edecek kadar şiddetli korku ve endişe, baş dönmesi, sersemlik hissi, mide bulantısı, titreme ve terleme, boğazına bir şey tıkanmış gibi hissetme, göğüs ağrısı, sıcak basması, el ve ayak parmaklarında uyuşma ve karıncalanma, delirme veya ölüm korkusu, çevreye karşı yabancılaşma Oje sürme tüyoları Tatilden 10 yaş gençleşin Doğum sonrası estetik için iyi düşünün Sirkenin faydaları Estetik eşler arası problemleri çözer mi? Göz çevresi halkalarının tedavisi Diyet Zayıflama aşısı Detoks diyetleri sağlığınızdan edebilir Yağ yakan atıştırmalıklar Ananas diyeti Karatay Diyeti Su diyeti Anne - Bebek Biberon çürüğü nedir? Biberon çürükleri nasıl önlenir? Emzirme Sorunları Göğüslerin aşırı dolması ve şişmesi Emzirme depresyondan koruyor “Çocuğum neden yemek yemiyor?” Nikotin bandında hiperaktivite tehlikesi Muşmulanın faydaları
icimde bir huzursuzluk var ne yapmaliyim