Oyıl sabahçıysak okuldan dönmek için can atar, öğlenciysek okula gitmemek için binbir bahane uydururduk. Bilenler bilir, 10 yıl aynı ofisi paylaşmanın aynı evi paylaşmaktan pek de farkı yoktur. Her gün gündemdeki konuları, gazete manşetlerini, önemli meseleleri tartıştığın ilk kişidir ofis arkadaşın. O nedenle Benyaptım her şeyi ben istedim her şeyi biliyorum. Sensiz olmayı. Hayatında kaçıncıyım diye sormayı ben istedim her şeyi ben mahvettim belki de. Gözlerinin içine bakmayı ben istedim ve o gözleri şu anda uzaklaştıranda benim. Vadiye gidip seni görmek isteyende benim. Vadiye gitmemek için kıvrananda benim. oooişi bilmiyosun 1 gün önceden yerini yapcaksın. anne dicen yarın okulda öğretmen toplantısı varmış. bu yüzden dersler yokmuş hatta abart olayı müfettiş gelmiş oda toplantıya katılmış filan de. arayıp sormayacağından gitmezsin okula. ama en güzeli doğruyu söyleyip gitmemek. içinde huzur oluyor. Kıyıköy 09 Temmuz 2007 · by Hakan · in Gezi, motor. Hafta sonu küçük bir topluluk olarak Kıyıköy yolculuğu yaptık. Tabii ki hedef gene varılacak yer değil, yolun kendisiydi. Ama vardığımız yerden de kesinlikle memnun kaldık. Deniz, kum, güneş, dere, yemek, rüzgar daha ne isteyeyim. Çatalca – Saray – Kıyıköy Dernekteyemek. Galatasaraylı Ablalar ve Ağabeyler Grubunun geleneksel sohbetli öğle yemeği, 9 Mayıs 2009 cumartesi günü, saat 11.30'dan itibaren, Galatasaraylılar Derneğinin 1. Levent'teki lokalinde yapıldı. Sohbetli yemek toplantısına birçok ZafI. lise devamsızlıgının gune indirilmesiyle gercekten ozel bir gun saat daha uyumak icin tembellik takdirde sonradan pişmanlık duyulur. okulun bitmesi sonucu okuldan kurtuldum diyip daha sinir bozucu olan isinle hayatina devam etmek. sabahın çok erken saatlerinde uyanıp sersem gibi yataktan kalkmaya çabalarken acıyla ve tutkuyla yapmak istediğiniz şey. 10 dakika yürüyüş mesafesinde olan bölüme gitmeye üşenip, uykuya devam edip, sürekli tekrar edildiğinde devamsızlıktan dersten kalmayı getirebilecek eylem. küçükken, özellikle de soğuk kış günlerinde, şiddetle yapmayı istediğimiz şeydir. kaç sabah beni uyandırmaya gelen anneme "anne bugün okula gitmesem, nooolur, lütfen anne" diye yalvardığımı bilirim. annem bu isteğime kırk yılda bir geçit verse de, genelde istediğim kadar yalvarayım, istediğim kadar mızmızlanayım, annem nuh der peygamber demez, beni yataktan kaldırır, karnımı doyurur ve okula yollardı. bana da "eh, napalım, ben de şansımı daha sonra tekrar denerim, belki o zaman izin verir" demek düşerdi. evet, bu da boyle bir animdir iste. eğer öğretmenseniz,sevk,izin vb. bir destek olmadan yaptığınızda ek ders ücretinizin kesilmesine yol açabilecek iseniz devam sorununuz ve sınavınız yoksa herhangi bir yaptırımı yoktur. tamamen uyanamamakla alakalı davranış biçimim okulu çok da fazla sevmiyorsanız, evde oturmayı ise daha çok seviyorsanız sık sık yapacağınız eylemdir. calismaya baslamis iseniz, sabahin bir korunde alarm calmaya basladiginda ogrencilik yillarinizin kiymetini hatirlamaniza neden olan eylem neden yaptığımı anlamıyorum.. üniversitede bilmem kaçıncı senem. hala var okulun bitmesine. bu dönem de gitmedim. nasıl oluyor böyle bi şey aklım almıyor. yıllardır ağır depresyon ayağına gitmedim. şimdi de çok uzak kaldığım için gidince sıkılıyorum sanırım. yıllardır gitmememin nedeninin yüzde kaçı depresyon, yüzde kaçı tembellik onu da merak ediyorum. ama cevap bulamıyorum. çok dertliyim sözlük... ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. 1 Son 2 gündür ne zaman akşam yatsam, sabah okula gitmemek için bahane falan düşünüyorum kafamdan. hiç böyle bir durum yoktu, olsa bile nadiren başıma geliyordu. Artık sabahın sekizinde kalkmak, öğlenin üç buçuğunda okuldan dönmek, okuldan dönüp ödev yapmak, sınava çalışmak vs. bana zor geliyor. Bıktım artık. Dersler ağır geliyor, okullar açıldı, 3 hafta sonra Fen ara sınavı, hemen sonra deneme sınavı, 2-3 gün sonra Matematik ara sınavı... Arkadaşım bir gün boşluğumuz olmayacak mı? Hafta sonu yetmiyor, yetmiyor! Ne yani biz deneme tahtası falan mıyız? Haftada 35 saat ders görüyorum, yaklaşık 10 dersinden verim alamıyorum, çünkü okul sonuna doğru konsantre olamıyorum ve bunun benim için hiçbir faydası yok. Çok yoruluyorum artık. Ders, ödev, sınav... Keşke yatılı kalsaydık yani. Benim sorum şu Okuldan nasıl zevk alabilirim? 2 Son 2 gündür ne zaman akşam yatsam, sabah okula gitmemek için bahane falan düşünüyorum kafamdan. hiç böyle bir durum yoktu, olsa bile nadiren başıma geliyordu. Artık sabahın sekizinde kalkmak, öğlenin üç buçuğunda okuldan dönmek, okuldan dönüp ödev yapmak, sınava çalışmak vs. bana zor geliyor. Bıktım artık. Dersler ağır geliyor, okullar açıldı, 3 hafta sonra Fen ara sınavı, hemen sonra deneme sınavı, 2-3 gün sonra Matematik ara sınavı... Arkadaşım bir gün boşluğumuz olmayacak mı? Hafta sonu yetmiyor, yetmiyor! Ne yani biz deneme tahtası falan mıyız? Haftada 35 saat ders görüyorum, yaklaşık 10 dersinden verim alamıyorum, çünkü okul sonuna doğru konsantre olamıyorum ve bunun benim için hiçbir faydası yok. Çok yoruluyorum artık. Ders, ödev, sınav... Keşke yatılı kalsaydık yani. Benim sorum şu Okuldan nasıl zevk alabilirim? Ohooooo sen daha yolun başındasın. Üniversitede olmamak bile zevk almak için bir sebeptir dostum. Bol şanslar 3 Sevmeyeceğin bir işte çalışmayı dene. Okulu özlüyorsun. Denendi. 4 İyi yönlerine bakarak çünkü sadece sevmediklerini, istemediklerini anlatıyor ve görüyor gibisin. 6 Lise bitti kurtulduk bu çileden. Anlıyorum demek istediklerini. Lisedeysen açık öğretime yazıl kurtul. 7 İş hayatına atıldığın zaman okul günlerini mumla ararsın. Ben şu an üniversite ve lise yıllarımı çok özlüyorum. Daha dur bakalım yolun başı senin için İnsanoğlunun hayatı böyle. Doğarsın okula gidersin, büyürsün işe gidersin. En çok boş vakti yaşlandığında bulursun o zamanda gençlikten eser kalmadığı için hayat senin için çoktan bitmiştir. En kötüsü yaşlandığında keşke şunu bunu yapsaydım dememek. Bu yüzden hayatı dolu dolu yaşayabilmek önemli olan / 8 Fen dersi olduğuna göre 6-7'ye falan gidiyorsun herhalde. Hevesini kırmak istemem ama sen daha yolun ortasına bile gelmedin. İleride çok söyleyeceksin bu lafları. 11. sınıf öğrencisiyim, haftada 50 saat ders görüyorum ve aylık okulun 2 ayı sınavla geçiyor. Her gün bir dersin sınavı. Kalan ay da sınava hazırlık. Maalesef sistem böyle işliyor. Adam gibi bir mühendis, doktor, avukat vs. olmak istiyorsan katlanacaksın. Dersten keyif almak konusuna gelelim. Derslerde derse tüm dikkatini verirsen sıkılmazsın. Dikkatini verdikçe de iyice anlarsın. Anladıkça da derse katılımın artar. Hem notların yükselir, hem keyif alırsın. Erken yatman gerekiyor, derse odaklanmak konusunda çok önemli bir etken. Sosyalleş, derslere katıl... Okulun illa ki bir takımı vardır. Katıl, spor yap. Kütüphaneye git ders çalış, kitap oku. Her şey oyun değil. "Eve gideyim de bir LoL atayım." kafasında olursan tabi keyif alamazsın. Şimdi söylendiğin o ödevler, sınavlar ileride senin nasıl yaşayacağını belirleyecek. Nasıl bir tabakada yaşayacağını, eşini, işini, evini, arabanı... Kısaca hayatını 9 Ben aynı senin gibiydim, okuldan nefret ederdim, hatta 45 gün art arda devamsızlığım vardı 8. sınıfta okuldan ayrılıp açık öğretime kayıt oldum ve iş hayatına atıldım... Öyle işler yaptım ki okulu mum ile arıyorum şu an... Okulun değerini bil, en azından liseyi bitirene kadar devam et, çünkü ülkemizde durumlar hiç vahim değil iş konusunda lise terk yaparsan sokakta kağıt toplarsın en fazla, iş yerleri artık lise mezun istiyor ona göre meslek hayatına atıl... Ha sana demiyorum doktor ol, polis ol, aksine... Yazılım odaklı derslere çalış odaklan, şu an siber güvenlik elemanı arıyor şirketler ve bulamıyor neden? çünkü herkes doktor olmanın polis olmanın derdinde... Gerekirse kurslara falan git, kendini geliştir modifiye et kendini biraz 10 Hayatta bir hedefin yoksa bir şeylerden nefret etmek için bir sebep yok. Kafanda oluşturduğun bir amaç var mı? Ben eşit ağırlık okudum fakat sonradan uzaya merak sarmışken fiziğe bir merakım başladı.. Bugün okula gitmek istemiyor musun? Önceki gece ödevini yapmadın mı? Bugün beden eğitimi dersi mi var? Yoksa yalnızca biraz tembel mi hissediyorsun? Belki de kısa bir aradan sonra okula gitmek istemiyorsundur? İşte şimdi nasıl hasta numarası yapıp da bir gün izin alabileceğini öğreneceksin. 1 Bir gece öncesinden ufak belirtiler göstermeye başla. Eğer ertesi gün evde kalmayı planlıyorsan, annene veya babana bir gece öncesinden iyi hissetmediğini söyle.[1] Onlara bir gün önce çok erkenden söyleme, çünkü karın ağrısı gibi bazı hastalıklar bir gecede geçebilir. Belirtileri 1830 veya akşam yemeği sonrasında başlayacak şekilde ayarla. Daha önce bir virüs veya mikrop nedeniyle hasta olduysan, o zaman yaşadığın belirtileri tekrarla; numara yaptığın daha az belli olur. Ama unutma ki aynı mikrop seni iki kez hasta etmez! Eğer nezle veya başka bir hastalığı olan biriyle görüştüysen, onun belirtilerini taklit ederek hastalığı ondan kaptığın izlenimini verebilirsin. Allık veya yanak renklendiricisi kullan. Ateş veya ağır bir soğuk algınlığını taklit etmeyi planlıyorsan, yüzünün kızarmış gibi görünmesi için açık pembe bir allık veya yanak renklendiricisi kullan. Biraz sakar davranman seni hasta veya yorgun gösterecektir. 2 Yapmak istediğin bir şeyi yapma. Yapmayı sevdiğin bir şeyden fedakarlık edersen yapmak istemediğin şey okula gitmek konusunda ailen sana daha çok inanacaktır. Akşam yemeğinde sevdiğin yemeğin yarısını yemeden bırak. Ailen ne olduğunu sorduğunda onlara karnının ağrıdığını söyle. Odanda atıştırmalık bir şeyler bulundur ve yemeğe inme, böylece ailen “iyi hissetmediğin” için senin hasta olduğunu düşüneceklerdir. Eğer arkadaşlarınla planın varsa, planını iptal et. Ailecek vakit geçireceğiniz zaman odana geçmek için müsaade iste veya en sevdiğin televizyon programını izleme. 3 Ödevine başla ama bitirme. Böylece okula gitmek istemediğin gerçeğini örtmüş olursun ve ertesi gün evde kalmak için bir sebebin olmuş olur. Eğer normalde ödevlerini akşam yapıyorsan, ödevine başla fakat arada bir başını masaya koy ki iyi hissetmediğini ve ödevini yapamadığını görsünler. Eğer genelde ödevlerini zamanında yapıyorsan, okula gitmeye niyetli olduğunu göstermek için ödevini yapmaya devam et, fakat işin yarısında kötü hissettiğinle ilgili yakınmaya başla. Ödevini bitirmemen, seni okula göndermemeleri için bir bahane olacaktır. Bu yöntem en çok notlarını önemseyen bir ailen olduğunda işe yarar. 4 Erken uyu. Yatağa erken yatman bir tehlike işareti olacak, özellikle de normalde olduğundan daha geç saatlere kadar ayakta kalmana izin verildiği zaman. Hiçbir şey söyleme veya sadece iyi hissetmediğini ve uzanman gerektiğini söyle. Veyahut, ailenin dikkatini çekmek için onların yanından geçerek odadan çık ve doğru yatağına git. Eğer gerçekten kötü hissediyorsan, fakat ailenin önemsemeyeceği kadar hafifse, belirtilerini abart. Örneğin; “Midem bulanıyor” yerine “Kusmak üzereyim” de. Yapılan bazı araştırmalara göre düşündüğün gibi hissedermişsin, bu yüzden böyle yapman durumunda ailen durumunu görmezden gelemez! Unutma Bu hileli teknik gerçekten hasta oluyorsan işe yarar, o yüzden gerçekten hasta gibi hissetmiyorsan bu yolu deneme. Bu, ertesi sabah için sözünü destekleyici olur! Dişlerini fırçalama. Eğer ailen bunu fark ederse, muhtemelen sana hatırlatmak için odana geleceklerdir. Bu durumda sorunun ne olduğunu merak edeceklerdir ve sen de onlara iyi hissetmediğini söyleyebilirsin. Sabırsız, hatta huysuz gözük ve yatağa gitmek iste. Sakın fazla huysuz davranma, hasta olduğun için ailenin şefkatine ihtiyacın var, kaba olduğun için cezalandırmasına değil! 5 Gece yarısı uyan. Gece 0100 gibi kendini ve aileni uyandır ve onlara iyi hissetmediğini söyle. Eğer karın ağrısı numarası yapıyorsan, onlara az önce kustuğunu söyle tuvalette sahte kusmuk bırak.[2] Hasta olduğunun gerçek gözükmesi için sahte gözyaşı dök becerebilirsen. Bunu gerçekçi yapmaya çalış! Kendini ağlatmak için evcil hayvanının öldüğünü veya seni üzen bir şey düşün. Göz kapaklarının altından acıyıncaya kadar diplerinden geç, sonra da göz kapaklarını bastırarak birkaç kez göz kırp; gözlerinin sulanması gerek. Grip veya farenjit belirtilerini yaparken, ailenin yatak odasından duyacakları şiddette öksür veya boğazını temizle. İçeri girmelerinden hemen önce kızarmış ve tam olarak hasta görünmesi için yüzünü sertçe ovuştur. 6 Gece boyunca uyanık kal. Böylece göz altlarında torbalar oluşur ve bir gün kaytarmak için geçerli bir nedenin olur. Göz altı torbalar için mor veya gri göz farı da işe yarar. Normalde uyuduğun saatten bir ya da iki saat daha geç yatağa git. Bu da gözlerinin altında torbalar oluşturur veya onları kısmen kabartır. İzin gününde uykusuzluk çekmemek için en azından dört saat uyu. 1Ailenden önce uyan ve sessizce sahte kusmuk yap. Onu tuvalete koy ve kusma numarası yap. Eğer bu onları uyandırmazsa, onlara git ve “ne olduğunu” söyle. 2 Giyinmek için isteksiz ol. Okula hazırlanmak için gönüllü gözükme. Bunun yerine, bu sana zor geliyormuş gibi davran. Yavaşça giyin, fakat çok yavaş olmasın. Gömleğindeki bir düğmeyi atla, saçını düzgün tarama ve ayakkabı bağcıklarını düzgün veya hatta hiç bağlama. Gözlerin halsiz baksın. Üzücü bir şeyler düşün ve gözlerinin sulanmasını sağla. Gözlerinin kanlanması için biraz ovuşturabilirsin.[3] 3 Sahte göz altı torbaları oluştur. Yeterince uyumuşsan ve doğal göz torbaların yoksa, bunu taklit etmenin kolay bir yolu var. Senin veya annenin eflatun veya mavimsi göz farını al. Renginin daha doğal gözükmesi için içine biraz su kat. Ovarak iyice yedir ama fark edilebilir yap. Gözlerinin altına biraz vazelin de sürebilirsin. 4 Kahvaltını isteksizce ye. Özellikle iştahsızlık kendini iyi hissetmemenin bir belirtisidir. Eğer sana sevdiğin bir kahvaltı hazırlamışlarsa ve normalde kahvaltıdan hoşlanırsan ailen bundan şüphelenebilir. Ailen bakmazken biraz atıştır çünkü muhtemelen acıkacaksın. 5 Evde kalmanı söylerlerse karşı çık. Ailen evde kalmana karar verdiğinde, tamam deyip hemen kabul etme.[4] Kararlarına karşı çık fakat sadece en başta onları ikna etmek zorunda kalmadıysan bunu yap. Bu durum gerçekten hasta olduğun gerçeğini desteklemiş olur. Şöyle söyle "Ama anne, derslerden geri kalacağım!" veya "Ama bugün matematik sınavım var!" Eğer ailen sınavlarını önemsemediğini biliyorsa, onlara "Ama bugün müzik grubu provamız var veya resim dersim var.” de veya senin sevdiğin bir dersi söyle. Fazla üsteleme. Umursamadığını bildikleri halde sınava girmek istediğini söyleme. Dikkatli olmazsan bu ters tepebilir. Ayrıca evde kalmak için ısrarcı olma, yoksa ailen numara yaptığını anlayabilir. 1 Kurdeşen taklidi yap. Alerjik bir reaksiyon veya bulaşıcı bir kurdeşen kesinlikle seni evde tutacaktır. Öncelikle, göğsünü kızarana kadar kaşı. Daha gerçekçi gözükmesi için kaşımaya dairesel şekilde devam et. Son olarak “kurdeşen” ile birlikte burun akıntısı veya baş ağrısını birleştir. 2 Ateşin varmış taklidi yap. Eğer hasta görünme konusunda iyi bir iş çıkarırsan, ailen ateşini ölçmek isteyecektir. Hazır ol ve ateşin varmış numarası yapmak için hızlı davran.[5] Ateşini ölçmelerinden önce tuvalete gitmek istediğini söyle. Yanında bir bardak götür. İçmek ve ağzını - özellikle de dil altını - çalkalamak, için sıcak suyla doldur. Böylece ağzının sıcaklığını artırmış olacaksın. Musluğu açmadan önce sifonu çek ki ailen şüphelenmesin! Not tabii ki bu yöntem eğer dil altından ateşine bakarlarsa işe yarar. Eğer termometre kulaktan ölçen tiplerdense, onu ateşin ölçülmeden önce almaya çalış ve radyatör veya ampül gibi bir şeye tut. Eğer ailen elleriyle alından ateşine bakan kişilerdense, onlar bakmazken alnını hızlıca ovuştur veya saç kurutma makinesi ile yüzünü ısıt.[6] Kol altına, alnına ve yanaklarına sıcak su koy. Bu seni ısıtır ve terliyor gibi gözükürsün. 37 derecenin üzerinde ama derecenin altında bir ısıyı hedefliyorsun. Eğer 37 derecenin altında olursa bu ateş sayılmaz, eğer derece ise seni hemen doktora götürebilirler.[7] 3 Migren taklidi yap. Migren taklidi yapmak çok kolaydır çünkü doğru söyleyip söylemediğini bilmenin imkanı yoktur. Sadece belirtilerini göstermenle bile ailen sana inanacaktır.[8] Işık ve ses seni rahatsız etmeli. Onlardan rahatsız oluyormuş gibi yap. Başının belli bir kısmının ağrıdığını söyle, örneğin sağ kaşının üzeri. Eğer migren taklidi yapmak istiyorsan bu önemli. Arada sırada alnına dokun ve bunu yaparken yüzünü buruştur. Başının döndüğünü ve çok iyi göremediğini söyle. Yavaşça yürürken birden dur, gözlerini kapat ve bir şeyi veya birini tutarak “dengeni sağla”. Ailene seslerini biraz alçaltmalarını rica et. Eğer okulu asmak istediğin günden bir önceki gündeysen, biraz kestirmeye git ve tüm ışıkları kapat veya evde dinleniyorsan, sana yakın ışıkları kapat veya en yakın koltuğa uzan. Aspirin gibi bir ilaç iste ama gerçekten içme. 4 İshal numarası yap. Bu, özellikle kahvaltıdan sonra çok işe yarayabilir. Aniden tuvalete koş. Tuvalette biraz zaman geçir, sifonu çek ve aslında orada olmayan kokuyu gidermek için oda kokusu sık. Ayrıca sahte ishal yapmayı da deneyebilirsin. 5 Göz nezlesini taklit et. Göz nezlesi çok yaygın ve ayrıca de süper bulaşıcıdır! Eğer birisi göz nezlesi olduğundan şüphelenirse kesinlikle evde kalırsın. Kırmızı ruj al muhtemelen annenin çantasından ve vazelinle birlikte bir gözünün diplerine sür. Bunu sadece bir gözüne yaptığından emin ol, çünkü göz nezlesi genelde iki gözü birden etkilemez.[9] 6 Karın ağrısı, bulantı ve kramp numaraları yap. Senin sözlü olarak belirtmen haricinde, bunlar için diğer tek belirti kusmaktır ki bunu da çok kolay taklit edebilirsin. Yemek yedikten sonra, iyi hissetmediğinden yakınmaya başla. Eğer ailen bakmıyorsa, parmağını boğazına sok çok derine değil ama ve kusmasan da öğürmeye başlayacaksındır. Kusacağını hissedersen hemen parmağını çıkar. Bu tekniği tedbirli bir şekilde yap, kendini incitmek istemezsin. Etkiyi tamamlamak için sahte kusmuğu hazır bulundur. Pişmiş yulaf ezmesi ve su al, tuvalete koş, yulafı ve suyu ağzına koy, sonra bunu tuvalete tükür ve ailene göster. Ayrıca yere veya daha çok inandırıcı olmasını istiyorsan yatağının üzerine sahte kusmuk koyarak kusma numarası yapabilirsin. Sabah olunca hatırlamadığını söyle ve onu temizlemesi gereken kişiye karşı mahcup davran. İnsanlara temizletirken dikkatli ol, çünkü yakından bakarlarsa gerçek kusmuk olmadığını fark edebilirler. Eğer adet olmaya başladıysan, ailene kramp girdiğini söyle veya aybaşı olduğunu söyle. Baban muhtemelen konuşmak bile istemeyecektir ve annen de anlayışlı olacaktır. İkisi de bunun aksini ispat edemeyecektir. 7 Nezle veya grip olmuş taklidi yap. Nezle veya grip numarası yapmanın birçok yolu var. Bunlar ayrıca oldukça bulaşıcı durumlardır, o yüzden ailen seni okula gönderip de hastalığı arkadaşlarına bulaştırmanı istemeyeceklerdir.[10] Birkaç peçeteye burnunu sümkür ve onları yere veya komodinin/yatağının üzerine koy. O zaman ailen burnunun aktığını düşünecek ve bu kadar üşüttüysen okula gitmene izin vermeyeceklerdir. Burnun tıkalıymış gibi sadece ağzından nefes al. Eğer onlarla aynı odada değilsen ve sana bir şey sorarlarsa konuşurken burnunu hafifçe tıka. Üzerine birkaç kat kıyafet giy. Bu senin üşüttüğünü gösterir. Ailenin önünde gürültülü hapşır, sonra da burnunu çek. Bunu aynı odada değillerse ama seni bulundukları yerden duyabilirlerse de yap. Dudaklarını gererek onları çatlamış gibi ve burnunu bükerek de kızarmış gibi göster. ”Kemiklerinin acıdığından” veya her yerinin ağrıdığından bahset. 8 Boğazın ağrıyormuş numarası yap. Ama streptokok boğaz ağrısıymış gibi göstermemeye dikkat et, yoksa kendini doktorun odasında bulabilirsin. Etrafta dolanırken boğazının kuruması için ağzını açık tut. Yemekten ve içmekten geri dur. Boğazının kırmızı görünmesi için kırmızı renkli öksürük pastili em. Yutkunurken yüzünü ekşit. Derin, boğuk bir sesle konuş ve sürekli sudan yudum al. Boğazın kaşınıyormuş veya cam yutuyormuş gibi hissettiğini söyle. 1 Ailenin beklentilerini karşıla. Ailen numara yapmadığından emin olmak veya daha iyi hissedip hissetmediğini görmek için evde geçirdiğin gün içerisinde seni kontrol edeceklerdir. Eğer ailen seninle birlikte evdeyse, uyuyor numarası yap ve kendileri kontrole geldiklerinde ona göre davranmaya dikkat et. Eğer ailen işteyse, onlarla iletişim kur. Bu seni daha sorumlu gösterecek ve eğleniyormuşsun gibi görünmeyeceksin. Eğer seni kontrol etmek için işten ararlarsa, telefona cevap vermeden önce telefonun üç kere veya üç buçuk kere çalması için bekle ve olabildiğince yorgun konuş. 2 İyileşme işaretleri göster. Eğer evde kalırsan, çok uyuyormuş gibi yap ve yavaş yavaş “iyileşmeye” başla. Gün ortası gibi bir veya iki belirtiyi sonlandır. Eğer gün sonuna doğru iyileşme işareti göstermezsen, ailen seni doktora götürmek isteyebilir ve hiçbir hastalığın olmadığı ortaya çıkar. Eğer ailenin seni doktora götüreceğini düşünüyorsan, hastalığını kademeli olarak azalt veya sadece gerçeği itiraf et. 3 Dikkat çekmemeye çalış. Evde, yatağında yatıyor olmalısın, unutma! Evden ayrılma veya evin dışında yakalanma. Eğer bir komşu veya bir aile dostu seni görürse söyleyebilirler. Ailen eve dönmeden önce tüm oyunları kaldırmayı unutma. Eğer eğleniyor olduğunu görürlerse, başından beri numara yaptığından şüphelenirler. İnternet geçmişini temizle ki gün boyunca internette oyun oynadığını bilmesinler. Özellikle bu sayfa aramasını geçmişten silmeyi unutma. Bilgisayarında bir sayfayı sık kullanılanlara ekleme veya bir şey indirme; ailen bunları “hasta gününde” yaptığını fark edecektir. Bunları tarayıcı geçmişinden sil, böylece ailen bunları görüp seni sorgulamasın. 1 Hemşireye gitmek için izin iste. Okuluna bağlı olarak hemşireye gitmek için öğretmeninden izin alman gerekebilir. Hemşireler serttir ve genelde numaracıları anlamakta iyidir çünkü onları neredeyse her gün görürler. Gerçi eğer gün içinde farklı zamanda iki kez hemşireye gitmeyi planlarsan onu kandırmak daha kolay olabilir.[11] Okul başladıktan sonra bir-iki saat kadar bekle, sonra öğretmeninden tuvalete gitmek için izin iste. Normalden biraz daha uzun durduktan sonra sınıfa geri dön ve öğretmenine kustuğunu ve hemşireye gitmen gerektiğini söyle. 2 Hemşireye “uzanmak” istediğini söyle. Açık açık “Eve gitmek istiyorum” demek yerine bunun gibi basit isteklerle başla. Hemşireye ilk gittiğinde, iyi hissetmediğini, başının döndüğünü veya uyumak istiyor gibi hissettiğini söyle. Sınıfa geri dönmeden önce biraz daha orada dinlenip dinlenemeyeceğini sor. Bu, numara yapıp ille de eve gitmek istediğini değil de, okuldaki gününü tamamlamaya çalıştığını gösterir.[12] 3 Uyumuş numarası yap. Bu, hikayene inanılırlık katacak ve gerçekten iyi değilmişsin gibi gösterecek. Sahte horlama ile işi abartma, sadece yüzünü yastık veya mendille örterek işi basit tut. Bu ayrıca, ışığa karşı hassaslaşmış gibi olduğunu migren belirtisi ve uyuyarak bundan kurtulmaya çalıştığını gösterir. 4 Sağlık testlerinde hile yap. Hemşire hikayenin doğru olup olmadığını görmek için birkaç test yapmak isteyebilir. Eğer hemşire tansiyonuna bakmak isterse, tansiyonunu ölçerken nefesini tut. Bu, tansiyonunu düşürmene yardımcı olur ve gerçekten hastaymışsın gibi gösterir.[13] Hemşireye kustuğunu söyle; bunu muhtemelen sorgulamazlar. Hemşire yüksek ihtimal ateşine de bakmak isteyecektir. Oraya gitmeden hemen önce ağzını sıcak su ile çalkalayarak hazır ol veya sağda solda biraz koşturarak vücut sıcaklığını artır ve ateşliymiş gibi gözük. 5 Hemşireye ikinci kez git. Eğer hemşire seni sınıfa geri gönderirse, endişelenme! Bu demek oluyor ki sınıftan çıkarak hemşireye ikinci bir ziyaret yapacaksın ve bu sefer kesinlikle eve gönderileceksin. Hemşireye kendini zorladığını ama hâlâ iyi hissetmediğini ve ”kafanı derse veremeyecek konsantre olamayacak kadar hasta” olduğunu söyle. Bunlar altın kelimelerdir. Yukarıda bahsettiğimiz bulantı gibi grip belirtilerini hissetmeye başladığını söyle. İşi basit tut. Aşırı abartarak veya çok fazla belirti söyleyerek ölçüyü kaçırma. Sadece “kötü” hissettiğini, “başının ağrıdığını” ve “canın yandığı için sınıfta konsantre olamadığını” söyle. Hemşireye aileni aramasını söylemek çekici olabilir, ama sakın yapma! Bu, hemşirede gerçekten hasta hissetmenden ziyade eve gitmeye çalıştığın izlenimini uyandıracaktır.[14] Eğer zaten hasta olan birini tanıyorsan, yakın zamanda onunla takıldığını söyle. Özellikle de hemşire onun hasta olduğunu biliyorsa, onun mikrobunu kapmış numarası yapabilirsin. İpuçları Eğer makyaj malzemen varsa, fondöten kullan ve gözlerinin altına siyah göz farı sür. Eğer ailen ellerini koluna koyar ve nasıl hissettiğini sorarsa, sıcak değil soğuk hissettiğini söyle. Sürekli evde kalmak için yalvarma yoksa ailen numara yaptığını anlayabilir. Eğer ailen bunlara kanmadıysa, onları okuldayken ara ve günü böyle geçiremeyeceğini söyle. Nezle taklidi yaparken yardımcı olması için Vicks Vaporub kullanman gerektiğini söyle. Kokusu doğal olarak hastalık çağrışımı yapacak ve daha inandırıcı gözükeceksin. Burnuna sürmek burnunu akıtabilir ve gerçekten hasta gibi görünebilirsin. Eğer ailen hasta numarası yaptığını anlarsa, elinin altında acıklı bir hikaye bulundurmayı unutma, örneğin; okulda çok stresli olduğunu anlatabilirsin. Eğer sorun yaşadığını bilirlerse sana daha az kızabilirler. Hasta numarası yaptığını kimseye söyleme. Ailenin yanında geğir ve çürük yumurta gibi koktuğunu söyle çünkü bu, mide mikrobu belirtisidir. Sıcak çay iç, başının üstüne soğuk mendil koy ve öksürük pastili em. Ayrıca kulaklarının çekildiğini de söyleyebilirsin. Uyarılar 3 günden fazla hasta numarası yapma. Ailen seni doktora götürebilir ve gammazlanabilirsin. Bir hafta okulu ekme çünkü gerçekten derslerden geride kalırsın ve yetişmek için çok çalışmak zorunda kalırsın. En iyi hasta numarası yapma günleri Cuma veya Pazartesidir. Ama bu, şüpheleri artıracaktır. Çok sık hasta numarası yapmak ailenin sana güvenmemesine neden olur. O zaman da, gerçekten bir günlük araya ihtiyacın olduğunda sana inanmayacaklardır. Bir kez bile numara yapıp yakalanırsan, itibarını kaybedersin ve artık hasta olsan da ailen sana inanmaz yalancı çobanın hikayesini düşün. Zorla kusmak tehlikelidir. Mide, yemek borusu ve diş zedelenmesine neden olabilir. Sakın aniden iyileşme; bu çok şüphe çekici olur. Virüsler sadece 24 saat kadar sürer. Mide virüsünün bu süreden daha uzun numarasını yapma. Aynı hastalığın numarasını birkaç kez ve çok yakın zamanlarda yapma. Ailen hemen uyanır. Ne olursa olsun asla gerçek ilaç alma veya kendini kusturma. Güvenli ilaç yoktur. Hepsinin yan etkisi vardır ve hatta reçetesiz ilaç gerçekten hasta değilsen sana zarar verebilir. Sana verilen bu gibi ilaçları hemen tükür. Bu wikiHow makalesi hakkında Bu sayfaya defa erişilmiş. Bu makale işine yaradı mı? Ben küçükken anaokulları çok yaygın değildi. Zaten anneler çalışmıyorsa, çocuklarını anaokuna yollamazlardı. Hal böyle olunca, ben de bir gün kendimi sıcak ve huzurlu evimden uzakta, hiç bilmediğim ve alışık olmadığım, buz gibi bir mekanda buluverdim. O mekana “okul” deniyordu. Okul hakkında elbette bir fikrim vardı. Ablam ve abimin okullarına gitmişliğim; hatta bir yıl önce okula başlayan kuzenim Mine’nin sınıfına “misafir öğrenci” olarak katılmışlığım da vardı. O durum farklıydı elbette. Bir kere yanımda kuzenim vardı; o yüzden yabancı bir ortama uyum sağlamak o kadar da zor değildi. Hem ben okulu içten içe seviyordum da. Yeni defterler, mis gibi taze tahta kokan kalemler, yepyeni silgiler, gıcır rugan ayakkabılar… İlk okul alışverişime çıktığımda bundan çok keyif aldığımı tahmin edersiniz. Okulun ilk günü okul bahçesine ilk adım atışımdan da keyif almıştım. Bahçede dev gibi iki ağaç vardı. Bir de alabildiğine büyük bir oyun alanı. Her taraf renk renk çocuklarla çevrili… Bağrışanlar, koşuşanlar, oyun oynayanlar, bir kenarda duranlar… Derken sıra sınıflara girmeye geldi. İşin bu kısmını da kolayca atlattım. Çünkü bir çok anne gibi, annem de yanında abimle birlikte sınıfımı bulmama yardım etti. Bücürük olduğum için sadece 19 kilogramdım, beni neredeyse boş olan sınıfın ön sıralarından birine oturttu. Sonra beni öptü. İyi dersler diledi ve gitti. Gitti! İşte o an her şey tepetaklak oldu. Alt dudağım sarktı ve göz yaşları süzülmeye başladı. Annemle abim gitmişti. Yanımda kuzenim ya da tanıdığım başka biri yoktu. Annem ne zaman gelecekti? Eve dönebilecek miydim? AMANIN, OKULDA BİR BAŞIMA KALMIŞTIM! Tüm bunları aklıma getiren kitap Mızmız Mırnav dizisinden çıkan “Okulda İlk Gün” oldu. Ayla Çınaroğlu’nun yazdığı, Mustafa Delioğlu’nun resimlediği kitap, küçük bir kedinin okula gitmemek için yaptığı türlü numaraları konu ediyor. Mırnav, ilk gün bin türlü hastalık numarasıyla okula gitmemeyi başarır. Her ne kadar yeni çantası, renkli kalemleri ve defterleri çok güzelse de, erkenden uyanmak, annesinin olmadığı bir yerde gün boyu tanımadığı kimselerle olmak hiç hoş değildir. Mırnav hastalıkları tek tek sıralayınca annesi de çareyi Doktor Tontik Amca’yı çağırmakta bulur. Tontik Amca elbette Mırnav’ın hasta olmadığını şıp diye anlar. Böylece Mırnav ertesi sabah yeni bir bahane bulamaz ve kendini okulda bulur. Mırnav öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla tanışır. Bir gün okula gitmediği halde neler neler kaçırmıştır. Sınıfta öğrenilenler, bahçede oynanan oyunlar derken Mırnav bir de bakar ki okula çoktan alışıvermiş. “Okulda İlk Gün” pek çok çocuğun okula başlarken yaşadığı uyum sorununu tatlı tatlı ele alan bir kitap. Bir anda alışık olduğu düzenden çıkarılıp başka bir düzenin içine yerleştirilen bir çocuk doğal olarak kendini rahatsız hisseder. Rahatı bozulmuştur bir kere… Ama neyse ki çocuklar çok çabuk uyum sağlayan yaratıklar. Mırnav da öyle. Annesi okuldan ayrıldıktan sonra, gözünde tek damla yaşla kara tahtanın önünde dikiliyor Ah içim titriyor o sahnede! Ama az sonra hep birlikte söylenen şarkı, diğer çocukların isimlerini öğrenmesi ve onlarla ilk oyununun oynamasıyla her şey o kadar çabuk gelişiyor ki. Mırnav bir gün önce okula gelmediğine neredeyse pişman bile oluyor. Kitabın ilüstrasyonları çok güzel. Mustafa Delioğlu’yla daha önce hakkında yazdığımız başka kitaplarda da karşılaşmıştık. Delioğlu’nun benim görüdüğüm diğer resimli kitaplarında, resimler tam sayfayı kaplardı. Ama bu kitapta sayfa düzeni daha farklı. Resimlerin fonunda beyaz alanın bırakılması, renkleri daha da öne çıkarmış. Ayrıntılardaysa okuru pek çok sürpriz bekliyor. Mırnık’ı oyuncak kedisi, kedili çantası, duvardaki fare resimleri ve annenin kulağındaki küpe gözüme ilk takılanlar oldu. Yüzeylerde belirgin olarak görülen dokular da resimlerin etkisini güçlendiriyor. Ayla Çınaroğlu “Mızmız Mırnav” dizisinden bir kitap daha çıkardı. “Kırmızı Yastık” adlı kitap bu sefer Mızmız’ın okuldaki ikinci gününü anlatıyor. Çok sevdiği kırmızı yastığını okula götürmeye karar veren Mırnav, belli ki okula bu şekilde daha rahat alışacağını düşünüyor. Ama yastığın başına neler geliyor neler. Ben nasıl atlatmıştım okulun ilk gününü? Yanımdaki kız çocuğu “Neden ağlıyorsun?” diye sordu ve adını söyledi. Ben de kendi adımı söyledim. Ağlamam birkaç dakika sonra geçti. İki geveze çene çalmaya başladık. Sonra… Sonrasını hatırlamıyorum. Bu kitaplar da ilginizi çekebilir Üç Kuzucuk Veli’nin Kurabiyesi Sıradan Bir Okul Günü Mızmız Mırnav 1 Okulda İlk Gün Yazan Ayla Çınaroğlu Resimleyen Mustafa Delioğlu Yaş grubu 3+ Uçanbalık Yayınları, 2011, 32 sayfa, karton kapak ISBN 978-975-587-179-0 senisevdiginden Okula gitmemek için bahane arıyorumdur More you might like Mükemmel mezuniyet kepleri ben de mi böyle bir şey yapsam ciceklisakizz aklimikacirdim-deactivated20220 aklimikacirdim-deactivated20220 Mesajlaşırken sırıtmaya başlamışımdır* yoo valla ben çoğu kişiyle konuşurken sırıtıyom komikler çünkü Ama aşık diilim yani herşey kontrolüm altında hshshdhdhxhx miyavmiyimneyim Sevilmediğim için sıkıntı yok zynpakdg00 Katkı maddesi yok kanka 6 ay anne sütü vallakusurabakmanne ayyyhhh cok gusel Avuç içleri terler

1 gün okula gitmemek için bahane