ZıtAnlamlı Kelimeler İle İlgili Cümlelere Örnekler. Genç yaşlı demeden herkes oradaydı. Küçük birikimler bir araya gelerek büyük birikimler ortaya koyar. Aşağı yukarı saat 4 gibi burda olurum. Az çok işi öğrendim. Usta bir insanın acemi insana öğreteceği çok şey var. Önümde durma, arkamda dur.
Ruotadella fortuna - Gira la ruota per vedere quale sarà la prossima casella.
Küçük mutlu, çirkin, sonra, yeni, az, sığ, dışarı, son ve arka sözcüklerin zıt anlamlıları nedir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz. Manşetler Günün Haberleri
Gösterkelimesinin zıt anlamlısı gizle kelimesidir.. Gösterin eş anlamlısı aç sözcüğüdür.. Göster sözcüğünün zıt anlamının (Gösterin karşıt anlamlısının) doğru olmadığını düşünüyorsanız lütfen yorum yazarak bize bilgi verin.. Aşağıdaki kelimelerden hangisi ilginizi çekiyor?: Dağınık | Dönüş | Asayiş | Elverişli | Biniş | Az | Saklama | Sert |
Pekiönce zıt anlamlısı nedir? İşte tüm ayrıntılar. Kelimelerin zıt anlamları; birbirlerinin tam te BİST 1.522 0.18 EURO USD 9.59 0.66 ALTIN 551.05 0.01. Zıt Anlamlı Kelimeler Önce Zıt Anlamlısı Nedir? Öncenin Zıt Anlamı Olan Kelimeler Düşük bütçe ile nasıl para biriktirilir? 11 adımda
yhkLiJB. Zeki kelimesinin zıt anlamı nedir? Akıllının zıt anlamı olan diğer kelimeler şu şekilde sıralanabilir Bön, Alık, Ebleh ve Şapşal. Şeffaf kelimesinin zıt anlamı nedir? Saydam kelimesinin zıt anlamlısı olan kelime; opak kelimesi olarak belirtilmiştir.. Opak kelimesi, saydam kelimesinin anlamının tam tersi durumları ifade etmek adına kullanılır. Zorluk kelimesinin zıt anlamı nedir? Yani zor kelimesinin zıt anlamlısı ”kolay” kelimesidir. Yanık ın zıt anlamlısı nedir? 2. sıfat Parlaklığı, hızı az veya azalmış olan, etkisiz, zayıf. Zeki kelimesinin eş anlamı nedir? Akıl, feraset, ukul ve dimağ kelimeleri zeka kelimesinin eş anlamlılarıdır. Zeka kelimesinin eş anlamı nedir? Arapça kökenli bir sözcük olan feraset, zeka ve akıl kelimeleriyle eş anlamlıdır. 1. sıfat Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş bitki, kart karşıtı Körpe fidan. Gül kelimesinin zıt anlamı nedir? Gülmek Kelimesinin Zıt Anlamlısı Olan Kelimeler Gülmek kelimesinin zıt anlamı ağlamak, gözyaşı dökmek eylemlerini anlatmakta ve bu anlama gelmektedir. Zorluk kelimesinin eş anlamlısı nedir? Zor kelimesi için Türk Dil Kurumu açısından ele alınan eş anlamlı sözcük güçlük’ ya da sıkıntı’ şeklinde geçmektedir. Okunuşları ve yazılışları farklı olan bu kelimeleri aynı anlam üzerinden amaca uygun kullanabilirsiniz. Cahil zıttı ne demek? Cahil kelimesiyle zıt anlamlı olan diğer kelimeler Bilgin ve Akıllı. Sıcak ılık zıt anlamlı mı? Sıcak insan söz öbeğinde de aynı zamanda sıcak kelimesi bir sıfat görevi görmektedir. Çünkü insanın bir özelliğini nitelemek için kullanılmıştır. Bunun yanında sıcak kelimesinin zıt anlamı soğuktur. Hayal kelimesinin zıt anlamı nedir? Hakiki kelimesi hem yalan hem de hayal sözcüğünün zıt anlamlısıdır. Hayal kelimesi gibi Hakiki de dilimize Arapçadan geçmiştir. Zekanın anlamı ne demek? Zekâ kelimesi Türkçe’de “1. parlama, parıltı, ateşin harlı yanması, 2. keskin koku, 3. mec. zihin pırıltısı, keskin kavrama yeteneği” anlamına gelir. Akıllı ve zeki eş anlamlı mı? Akıllının Eş Anlamı İle Örnek Cümleler TDK Akıllı kelimesiyle eş anlamlı olan kelimeler Zeki, ihtiyatlı, uslu, tedbirli ve fikirli gibi kelimeler akıllı kelimesinin yerine kullanılabilir. Zekânın diğer adı ne? Zekâ ya da ruh biliminde anlak, zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Başka bir deyişle anlak, zihnin birçok yeteneğinin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler birleşimidir.
Tümün zıt anlamlısını çok az kişi bilir. Bu yazıda TÜM kelimesinin zıt anlamını öğreneceğiz. Tümün Zıt Anlamlısı Ne Demek? Tüm Zıt Anlamlısı Yarım Tüm Zıt Anlamlısı Eksik, Noksan Bütün Kelimesinin Karşıt Anlamlısı Bir bölümü olmayan, noksan. Kusurlu. Az, ihtiyaç duyulan şey. Tüm Sözlük Anlamı Türk Dil Kurumu Tüm kelimesinin anlamını şu şekilde veriyor 1. isim Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi Parasının tümünü kaybetti. 2. sıfat Yarım olmayan, bütün, eksiksiz. Zıt Anlamlılık Nedir? Yazılış olarak farklı ve anlam olarak birbirinin tam tersi yani karşıtı olan kelimelerdir kelime çiftleri. Yarım Sözlük Anlamı Türk Dil Kurumuna göre Yarım kelimesinin anlamı şu şekilde. 1. sıfat Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri “Bu yarım saat içinde evde neler geçti?” – Yusuf Ziya Ortaç 2. sıfat Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan “Ötekinde de yarım kavala benzeyen kalın bir çığırtma vardı.” – Osman Cemal Kaygılı 3. isim Bir bütünün yarısı olan miktar. 4. isim Saatte on iki otuz. 5. sıfat, mecaz Hastalıklı, sakat, sağlıksız. Önemli not Tüm kelimelerin zıt anlamlısını aramayın böyle bir şey yok. Bazı kelimelerin zıt anlamlısı vardır ama çoğu kelimenin zıddı yoktur.
az kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri çok, bol, epey, fazla, gani gani, hayli > sanalsözlük'te çok kelimesiyle ilgili ne demişler ? bu kelimeyle ilgili sanalsözlük'te yaklaşık 6 sayfa içerik bulunmaktadır. Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksiklik. çok olmayan. esnaf lokantalarında yemeklerin fiyatlarının da düşmesini sağlayan ön ek. -az kuru,az pilav,az da cacık veriver nurettin abi. -az sabırlı ol. "az dur" vardır bir de. ordu, giresun, trabzon halkına selam olsun*. bkz az alkmaar Azerbaycan'ın internet adresi uzantısı... az bkz Alkmaar Zaanstreek domain olarak alınırsa gibi azerbeycan a ait oldugunu gösterir. Zerdüştiler' de aç gözlü cin... çoğu zaman çoktan değerlidir. tek örnekle geçiştireyim. on beş futbol topu olan bir çocuğun bunlara gösterdiği ihtimamla, güç bela kıt kanaat tek topa sahip olmuş çocuğun bu topa gösterdiği ihtimam bir değildir. az olan kaybedilirse değeri daha iyi anlaşılır. alitalianın ikili havayolu kodu hep candan verilen. Hakan Günday'ın yeni romanının adı. şu an için çıkış tarihi oniki nisan olarak belirlenen hakan gündayın yeni kitabının adı. hakan günday'ın 12 Nisan'da çıkması beklenen yeni için hakan günday'ın kısa isimli kitaplarının arasında en kısa isimli kitap olma özelliği taşır. merakla beklenen Hakan Günday romanı. bu kitap icin soylenecek tek sey ; ilk baskiya yetismelisin! dr'nin sitesinde 14 liraya satışta olan hakan günday kitabı. kitapla ilgili, ntv-gece gündüz programından. radikal kitap eki'nden -spoiler- derdâ altı yaşındaydı ve altı yaşında ölecekti. korkudan titriyor, gözlerini böcekten ayıramıyordu. ay çekirdeği tarlası kadar bir tavana bakıyor ama sadece onu görüyordu. ay çekirdeği kadar bir böcek. sivri ayaklarının etrafındaki tüyleri paça gibi duran, antenlerinin inceliği kirpik kadar olan bir böcek. bir böcek resmi kadar hareketsiz gövdesiyle, koyu bir loşluğun koyu griye boyadığı betonda simsiyah bir leke. küçük kızın korkudan sulanmış gözleriyle aynı renkte. çenesine kadar çektiği battaniyeyi terli avuçlarının içinde sıkıyor ve böceğin ne zaman yüzüne düşeceğini düşünüyordu. merdivensiz bir ranzanın üst katındaydı. tavanla arasındaki mesafe, yarım metreden azdı. elbet uyuyakalacaktı. elbet uyurken ağzını açacak ve böcek kendini boşluğa bırakıp dişlerinin arasından geçecekti. ya da önce battaniyesinin üzerine düşüp bir süre orada duracak, karnı acıkınca da küçük yüzüne ayak basıp burun deliklerinden birine girecek ve önüne ne çıkarsa kemirecekti. bir saniyeliğine başını sağa çevirip uzattı ve yerden ne kadar yüksekte olduğunu anlamaya çalıştı. ama bunun için bir saniye yeterli değildi. tam olarak zemini görememiş, böceği gözden kaçırmamak için bakışlarını yeniden tavana çevirmişti. daha önce de böcek görmüştü. kendi evinin duvarlarında da, başka evlerin duvarlarında da. hatta içine adım attığı her evin duvarında en az bir tane böcek görmüştü. dereden geliyorlar demişti babası. dereden gelip tavanlara tırmanan, sonra da kendi ağırlığına dayanamayıp sobaya düşen daha büyük böcekler de görmüştü. saçlarının kesilmesine neden olan bitler kadar küçüklerini de. duvarların içine hızla kaçıp yok olanları da görmüştü, şekerpancarı çuvallarının altında sakince öldürülmeyi bekleyenleri de. fare bile görmüştü. bir defasında bir kurt bile görmüştü. gözlerini karartmış böcekten yüz kat daha büyük bir kurt. ama hiçbirinden korkmamıştı. hiçbirinde titrememiş, hiçbirinde ağlamamıştı. çünkü hiçbirinde yalnız değildi. aslında yine yalnız değildi. altında yatanla birlikte, çevresinde otuz beş çocuk vardı. ama onlar sayılmazdı. çünkü hiçbirinin adını bilmiyordu ve öğrenmek için artık çok geçti. uyuyorlardı. uyku seslerini nefeslerin tıkanmış burunlarına çarpıp kırılma gürültüsünü duyabiliyordu. uykularında hırlayan çocuklar bir omuzlarından diğerine dönüyor, serin yüzlerini denk getirebilmek için yastıklarını başlarının altında çeviriyor, bir ayaklarını diğerinin topuğuyla kaşıyor ve böceği zerre kadar umursamıyorlardı. kaçması gerekiyordu. böcek üzerine düşmeden önce yataktan inmesi gerekiyordu. ama nasıl inebilirdi ki? merdiven olsaydı! çıkması bile altında yatan çocuğun itmesiyle olmuştu. bir dahakine kendin çıkacaksın! diyen çocuğun. kızgın çocuğun. ani bir hareketle üzerindeki battaniyeyi yüzüne çekti. yıllar içinde katılaşmış battaniyenin dikenleşmiş tüyleri yanaklarına batmaya başladığı anda ne kadar büyük bir yanlış yaptığını anladı. çünkü böceği göremiyordu artık. oysa o hâlâ oradaydı. insanın görmediği şeyler yok olmazdı ki! hem düşmanı gözetleyemedikten sonra gizlenmenin ne anlamı vardı? hatta artık her şey daha tehlikeliydi. böcek istediğini yapabilir ve kimsenin bundan haberi olmazdı. çıkmıştı göz hapsinden. ter damlaları belirdi yüzünde. şakaklarında su çiçekleri açtı. nefes alışverişi kalp atışlarını geride bıraktı. kurtulacaktı oradan! kurtulacaktı o böcekten! kurtulacaktı yalnızlıktan! bir yolunu bulacaktı. o yataktan inmenin bir yolunu bulacaktı. bir yolu olmalıydı. bir tane yeterdi. araması uzun sürmedi. yollardan en kısa olanı seçti. ne olursa olsun! adında kestirme bir sokağa saptı. sol eliyle battaniyeyi savurup, sağ eliyle kendini boşluğa doğru itti. nereye olursa olsun! adındaki bir yere atladı. alnı zemine değdiğinde tek alkış kadar ses çıktı. boynunun kırıldığınıysa kimse duymadı. o ana kadar bir sinekkuşunun kanatları gibi atan kalbi betona çarpınca durdu. altı yaşındaydı. loşluğun ve korkunun böceğe benzettiği tavandaki çatlaksa ondan sadece bir yaş büyüktü. yedi yıldır orada duruyor ve yedi yıldır, ışıklar kapanınca bir böceği andırıyordu. ayaklarındaki tüylerin belirmesi içinse koridordaki ampulün yanması ve koğuş kapısının açık kalması gerekiyordu. gözlerini alkış sesine açan derdâ, yerde yatan çocuğun katlanmış ensesini gördü. yüzü karanlığa gömülmüş olsa da, tanıdı. birkaç saat önce, gözlerine bakıp sen üstte yatacaksın! dediği çocuktu. bacaklarından itip tırmanmasına yardımcı olmuş, sonra da sesini duyarsam, keserim dilini! demişti. hatta diğer çocuklar duysun diye bağırarak söylemişti. şimdiyse yerde yatıyordu çocuk. hemen yanında. belli ki düşmüştü. atlamış olamazdı ya! yastığının altından çektiği elini uzatıp çocuğun koluna dokundu. yetmedi, parmaklarıyla yakaladığı omzunu sarstı. başını kaldırıp ranza demirlerinin arasından koğuşa baktı. uyanık birini aradı. dikilmiş bir başa rastlamayınca rahatladı. yavaşça yatağından kalkıp, çocuğun yanında dizlerinin üstüne çöktü. bir kedi kadar hafif olan çocuğu omuzlarından tutup çevirdi. küçük yüzü kan içindeydi. derdâ başını kaldırıp çevresine baktı. hâlâ kimsenin uyanmadığından emin olunca ağlamaya başladı. ağzını, dişlerinin arasındaki alt dudağıyla örttü. kimseyi uyandırmayacak kadar sessizce hıçkırdı. var olmayan bir böcekten korkup ranzasının üst katından atlayan küçük kız yatırcalıydı. korucu köyü yatırca. itirafçı köyü yatırca. çocukların dediği gibi, ajan köyü yatırca, hatta orospu çocuğu yatırca. ve yatırcalılara yardım etmek yasaktı. ölü bile olsalar onlara el uzatılmazdı. bu yüzden derdâ, o gece, ne nöbetçi öğretmene haber verdi, ne de başka bir şey yaptı. sadece ağladı. sonra da kızın bedeninden yavaşça sıyrılıp sessizce yatağına girdi. çünkü kendisi de yatırcalıydı. ve bu gerçeği okuldaki dört yüz otuz çocuğa unutturmak dört yılını almıştı. ranzanın solundan üçgen biçiminde sarkan ve tek köşesi yere kadar uzanmış battaniyeyi, karanlığın içinde bir yelkene benzetti. yatağını da bir tekneye. gecenin içinde giden bir yelkenliye. resimli bir kitapta görmüştü. içinde masmavi denizler olan bir kitapta. rengârenk teknelerin direklerinde bembeyaz yelkenlerin uçuştuğu bir kitap. tekne güvertelerinde sarı yağmurluklu küçük kızların ufka bakarak gülümsediği bir kitap. bütün kızların mutlu olduğu bir kitap. ama sadece bir kitap. aptal bir kitap. hatta dünyanın en aptal ve en yalancı kitabı! çünkü o kızlar gerçekte yoktu. eğer olsalardı, o sayfalara fotoğraflarını koyarlardı. suluboyayla yapılmış gibi duran resimlerini değil fısıldadı allahım, inşallah rüyamda ölürüm. uykumda diye düzeltecekti ki, içinde yattığı tekne sessizce uykuya battı. on bir yaşındaydı. hem on hem bir. -spoiler- ses getiren kinyas&kayra romanını geçmiş diyebilirim. sevenleri için ilaç niyetine. oğuz atay göndermeleri çok hoş. ilk baskısına yetiştiğim kitaptır. çok çok güzeldir. derda'nın dünyanın .mına koyuşunu okumanızı sağlayan romandır. derda kim midir, çocukken zorla bir tarikat mensubuyla evlendirilen, yıllarca sadece gözleriyle dünyaya temas edebilen bir çocuk kadındır. hakan günday'ın en son çıkmış kitabı. diğer kitaplarına göre biraz daha farklı olsa da güzel kitaptır. başlangıç ve sondur. a ve z! hakan günday'da a ile z arasında bir hikayeyi yine müthiş anlatmıştır. cinsel aktivitesi olmayan gence amca, dayı vs. akrabalar tarafından libidosunu arttırma yönünde verilen emirdir kanımca. senin az kelimesiyle ilgili yorumun ne ?
Kelime AzAnlamlar1. Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtıÖzelliği / Tipi / Türü Sıfat Örnek "Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu."2. Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarakÖzelliği / Tipi / Türü Zarf İçinde Az geçen birleşik ve kökteş kelimeler az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından2. Azot elementinin simgesiÖzelliği / Tipi / Türü Eskimiş - Kimya Az hakkında eş anlamlı kelimelerAz eş anlamlısıaz kelimesinin eş anlamlı sözcükleri Eksik , Noksan , Biraz , Kıt , SeyrekAz hakkında zıt karşıt anlamlı kelimelerAz zıt anlamlısıaz kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri çok, bol, epey, fazla, gani gani, hayliAz ile ilgili 2 örnek cümle"Az" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Az" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek Kimi kez iş az oluyordu2. Bu para az, daha ver. Gitmeye az kaldı Diğer dillerde Azİngilizce LittleSpanish PocoGerman WenigerFrench PeuItalian PocoAz ile ilgili atasözleriAşağıda Az hakkında ve içinde Az kelimesi geçen, Az ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak abdal düğünden, çocuk oyundan usanmazAnlamı bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım durmuşum' demişAnlamı varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile abdestsiz sofuya namaz mı dayanırAnlamı kurallara, koşullara uyulmadıktan sonra bir sürü iş acele ile menzil alınmazAnlamı acele etmekle daha çabuk sonuç alınır acı patlıcanı kırağı çalmazAnlamı herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar acıklı başta akıl olmazAnlamı büyük sıkıntılar içinde bulunanlar mantık dışı işler aç at yol almaz, aç it av almazAnlamı iş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden aç ayı oynamazAnlamı kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı aç domuz darıdan çıkmazAnlamı kötü yaradılışlı aç olan kimse kime, neye zarar verdiğini düşünmeden sadece karnını doyurmaya aç tokun gözüne bakmakla doymazAnlamı yoksul insanla ilgilenmek ancak ona yardım etmekle aç yanında sarpın kurcalanmazAnlamı bir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek açık ağız aç kalmazAnlamı isteklerini uygun bir biçimde söylemesini bilen kimse, onları önünde sonunda elde açın imanı olmazAnlamı aç olan kimseden her türlü kötülük açın karnı doyar, gözü doymazAnlamı tutkulu olduğu konuda insan doyumsuzdur, yetinmek açın koynunda karnında ekmek durmaz eğleşmezAnlamı kazancı yetmeyen kişi, eline geçeni hemen harcar, yarını için bir şey açın kursağına çörek dayanmazAnlamı yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini adam adamdan korkmaz, utanırAnlamı insanları ahlaklı davranmaya iten korku değil, küçük görülme adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt olaAnlamı toplum içinde herkesin bir değeri vardır ancak züğürtlere değer ağaca çıksa pabucu yerde kalmazAnlamı davranışlarına engel olacak hiçbir takıntısı ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmazAnlamı yeteneksiz, beceriksiz kimse önemli işlerde ile ilgili deyimlerAşağıda Az hakkında ve içinde Az kelimesi geçen, Az ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak abazan kalmakAnlamı 1 uzun süre cinsel ilişkide bulunmamak; 2 aç abdest tazelemekAnlamı abdesti bozulmadığı hâlde yeniden abdest abdestinde namazında olmakAnlamı dindar açıklık kazanmakAnlamı bir konu aydınlanmak, anlaşılır duruma açmaza düşmekAnlamı içinden çıkılması güç durumda açmaza getirmek düşürmekAnlamı düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma Agop'un kazı gibi bakmakAnlamı aptal aptal ağza alınmaz alınmayacakAnlamı söylenmesi ayıp, çirkin söz, küfür 'Bu ağza alınmaz söz üzerine karşıdakiler birden alevlendiler.' -O. C. ağza tat, boğaza feryatAnlamı 'miktarı çok az olan yiyecek' anlamında kullanılan bir ağzını burnunu çarşamba pazarına çanağına çevirmekAnlamı aşırı bir biçimde döverek perişan duruma ağzını havaya poyraza açmakAnlamı alay umduğunu elde aklının bir köşesine yazmakAnlamı ileride hatırlamak üzere belleğine aklının terazisi bozulmakAnlamı akıllıca olmayan davranışlarda bulunacak bir duruma al kiraz üstüne kar yağmışAnlamı düşünülmeyen, beklenilmeyen şeylerin de olabileceğini anlatan bir aldı sazı elineAnlamı hiç kimseyi konuşturmadan konuşan kimseler için kullanılan bir alıp satmaz görünmekAnlamı ilgisiz görünmek veya Allah bir dediğinden başka sözüne inanılmazAnlamı birinin çok yalancı olduğunu anlatmak için söylenen bir Allah'ın gazabıAnlamı çok sıkıntı veren Allah'tan korkmazAnlamı can yakıcı, insafsız, allahı çok, insanı az bir yerAnlamı pek ıssız ve kuytu bir yer.
Zıt Anlamlı KelimelerÖz Zıt Anlamlısı Nedir? Özün Zıt Anlamı Olan KelimelerBirbirinin karşıt anlamlı kelimeler, zıt anlamlı kelimeler şeklinde ifade edilir. Bununla beraber dilimiz içerisinde neredeyse her kelimenin belli bir zıt anlamı bulunur. Zıt anlamlı kelimeler hakkında araştırma yapan pek çok kişi öz kelimesinin hangi zıt anlama geldiğini araştırmaktadır. Peki öz zıt anlamlısı nedir? Öz kelimesinin zıt anlamı olan kelimeler nelerdir? İşte tüm - 1730 Son Güncellenme - 1730 Güncelleme - 1730 Öz kelimesi dilimizde; herhangi bir durumun, eşyanın, olgunun kendisi olduğunu ifade etmek adına kullanılır. Öz kelimesi; metinlerde, günlük yaşamda, cümleler içerisinde çok sık bir şekilde kullanılır. Bu yüzden öz kelimesi ile karşılaşan kişiler, kelimenin zıt anlamını da merak etmektedirler. Bunun için öz kelimesinin zıt anlamlısı hakkında bilgi vermek ve örnek vermek faydalı olacaktır. Özün Zıt Anlamlısı Olan Kelimeler Öz kelimesinin zıt anlamı; üveydir. Öz kelimesi ile üvey kelimesinin birbirinin zıttı olduğunu belirtmek mümkündür. Öz kelimesi ile üvey kelimesinin bir arada kullanıldığı örnek cümleler ise aşağıdaki gibi olacaktır; - Öz çocuğu öldüğünde, üvey bir evlat edinmek istemişti. - Öz bildiği dayısının, üvey olduğunu duyunca çok şaşırmıştı.
az kelimesinin zıt anlamlısı nedir